Menzil tarikatı piri Abdülbaki Erol’un vefatının akabinde başlayan tarikat içi hengamenin devlet bürokrasisine de yansıyacağı tezi gündeme geldi. Cumhuriyet muharriri Barış Terkoğlu, Erol’un üç oğlu ortasında başlayan tarikatın mal varlıkları üzerinde denetim arbedesinin giderek büyüdüğünü, tarikatta bir bölünme yaşandığını tabir etti. “Verilen ‘fetva’yla, bir kardeşe biat eden müridin başka kardeşin gerisinde namaz kılması, sohbetlerine katılması, kurumlarına girmesi yasaklandı. Çin Seddi’nden Afrika’ya Müslümanları yanyana getirecek liderlik; bir köyün içinde üç başka cemaat, üç başka namaz, üç başka zikir, üç farklı tövbe yarattı.” diye yazan Terkoğlu, arbedenin devlete de yansıdığını ve tarafların birbiri hakkında yasadışı işlere dair ifşalarda bulunduklarını belirtti.
Terkoğlu, ‘Kapansın tarikatlar kurtulsun Müslümanlar’ başlıklı yazısında şu görüşlere yer verdi:
“Menzil yalnızca köyde değil devlette de tesirli. Jandarmada, yargıda, bakanlıklarda, bürokraside adamları var. Haliyle köyde başlayan hengame devletin içinde devam ediyor. Arbede büyüdükçe yasadışılıklar da ifşa oluyor. Örneğin Menzil’in siyasetteki iki değerli ismi, Taner Yıldız ve Recep Akdağ, dergâhta konuşulanlara nazaran Ağabey Saki’nin değil, Mübarek’in tarafında yer aldı. Bunun üzerine toplumsal medyada Saki’nin takipçileri tarafından topa tutuldular.
Köydeki çatışmada birinci taşı atana dikkat ettiniz mi? Bir polisti. Savaşı durdurmak için köye savcı geldi. Jandarma sevk edildi. İki slogan atana zıt kelepçe takan vazifeliler, cemaat arbedesinde ‘Sofiler sakin olun’ diye yalvardılar. Savaş büyüyünce misilleme yapıldı, olay Sakarya’da Menzilcilerin inşa ettiği kaçak konutlara sıçradı, yıktırıldı. Ölen Abdulbaki Erol’un bir vakitler kaldığı konut de kepçeyle yerle bir edildi.
(…)
Biz ‘Tarikatlar kapatılsın mı denetlensin mi’ diye tartışırken Menzil kendini kapattı. Yerini birbirlerine sopayla saldıran, ‘Kutsala kazma vurdular’ diyen, ‘Cami duvarına işediler’ açıklaması yapan, ‘Ümmetin malını miras yaptınız’ diye slogan atan topluluk kaldı. Artık Menzilciler değil Sakiciler, Fettahçılar, Mübarekçiler, Fevzettinciler var. Öbür isimlerdeki pirlerin zenginliği ise fakirlerin öfkesi ve nasırlarıyla büyümeye devam ediyor.”
(HABER MERKEZİ)
