Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) bir önceki genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partinin Cumhurbaşkanı adayının kim olması gerektiğine yönelik tartışmalar hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Sözcü gazetesinden Hürmet Öztürk’e konuşan Kılıçdaroğlu, “CHP idaresinin bugün için yapması gereken birinci iş, ‘kim cumhurbaşkanı olacak?’ tartışmalarına derhal son vermektir. Parti yetkilileri, ‘zamanı geldiğinde partinin yetkili organları adayımızı belirleyecektir’ açıklaması tüm bu gereksiz tartışmaların önünü kesecektir” dedi.
Kararlı ve hakikat bir muhalefetle iktidarın erken seçime mecbur bırakılması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, partisine 9 tavsiyede bulundu.
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“1- Cumhurbaşkanlığı adaylığının güya tek gündemimiz ve sorunumuzmuş üzere gündemde tutulması, muhalefet bloğunun ve partimizin motivasyonu düşürürken, iktidarı rahatlatmaktadır. Önceliğimizin erken seçim talebi olması gerekirken, gücümüzü farklı alanlara harcamamalıyız. Bunu bir ‘erken doğum’ olarak tanımlayabiliriz. Erken doğumların riskini ise hepimiz biliyoruz.
‘ERDOĞAN’IN İŞİNE GELİR’
2- Bugünden cumhurbaşkanlığı seçimleri için parti içinde bir yarışı başlatmak, tarafları kutuplaştırır ve sonuçta bu Erdoğan’ın işine gelir. Daha açık söylemek gerekirse, bu türlü bir süreç, ‘pimi çekilmiş el bombasının partinin içine konması demektir.’
3- Türkiye bir yarı açık cezaevine dönmüşken, işsizler, emekliler, çiftçiler, esnaf yani toplumun her kesiti kan ağlarken partinin gücü içe dönük bir tartışmaya, kutuplaşmaya evrilmemeli. Bu kutuplaşma yalnızca adaylar seviyesinde değil, vilayet – ilçe örgütleri seviyesinde de oluşur. Bu siyasetin tabiatında vardır. Bu gerçeği görmezden gelemezsiniz.
4- Bugünden bir cumhurbaşkanlığı tartışması başlatırsak, seçmenin gündemi ile partinin gündemi ayrışacaktır. Bu en çok partiye ziyan verir. Yani ‘koyun can sıkıntısında kasap da et derdinde’ algısı toplumun belleğine yerleşir.
5- Haydi diyelim bu sürece devam edilecek. Birden fazla cumhurbaşkanı adayı parti üyelerine ‘beni seçin’ ya da ‘bana oy verin’ derken neyi vaat edecek? Ne söyleyecekler? Daha partinin görüşü bile netleşmemişken, ya da yokken!.. Toplumsal medyadaki kirliliği, trol ordularının görevlerini düşünürsek parti içi bir karalama süreci en çok Erdoğan’ın işine yaramayacak mıdır?
6- Bu türlü bir sürecin başlaması, partinin birliğine ve bütünlüğüne zarar vermeyecek midir? Parti içinde ayrışmayı tetiklemeyecek midir?
7- Cumhurbaşkanı adayının nasıl belirleneceği konusunda bir yasa var. Meclis’teki CHP kümesinin iradesi bir manada ipotek altına alınmayacak mıdır?
8- Hiç unutulmaması gereken bir gerçek var. Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak için yüzde 50+1 oya gereksinimimiz var. CHP’nin oy oranı belirli. Aday belirlenirken bu gerçeği hiçbir vakit gözardı edemezsiniz. Cumhurbaşkanlığı seçim süreci, yalnızca kendimizin çalıp, kendimizin oynayacağı bir süreç değildir. Bu gerçeği hiçbir CHP’li yöneticinin unutmaması gerekir.
9- CHP idaresinin bugün için yapması gereken birinci iş, ‘kim cumhurbaşkanı olacak?’ tartışmalarına derhal son vermektir. Parti yetkilileri, ‘zamanı geldiğinde partinin yetkili organları adayımızı belirleyecektir’ açıklaması tüm bu gereksiz tartışmaların önünü kesecektir.”
(ALINTI)
