Hasoğlu Apartmanı için 8 kamu görevlisi hakkında iddianame: 25 kişi yaşamını yitirmişti
Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı, 6 Şubat sarsıntılarında Hasoğlu Apartmanı’nın yıkılması sonucu 25 kişinin ömrünü yitirmesine ait 8 kamu vazifelisi hakkında iddianame hazırladı. İddianamede, şüphelilerin mevzuata ve teknik kaidelere muhalif hareket ettikleri, donatı ayrıntılandırması yetersizliği, materyal kalitesi yetersizliği ve statik proje içeriği yetersizliğine karşın projeye onay vermeleri sonucunda binanın çökerek can kayıplarına yol açtığı vurgulandı.
Maraş merkezli 6 Şubat sarsıntılarında Adıyaman’ın Merkez ilçesinde bulunan Hasoğlu Apartmanı’nın yıkılması sonucu 25 kişi ömrünü yitirdi, 3 kişi de yaralandı.
VALİLİK SORUŞTURMA MÜSAADESİ VERMEMİŞTİ
Adıyaman Valisi Osman Varol, periyodun Adıyaman Belediyesi’nde misyonlu yapı denetim müdürleri Bekir Alım ve Ferhat Bülent Özer, yapı denetim şefi İrfan Günay Çelik, mimar Hümeyra Taş, jeoloji mühendisi Fahri Yılancı, inşaat mühendisi Mehmet Fatih Boybey, inşaat teknikerleri Mahmut Sağlam ve Tulgay Sarıkaya hakkında soruşturma müsaadesi vermemişti. Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı ile Hasoğlu Apartmanı’nda hayatını yitirenleri yakınları, bu karara itiraz etmiş, Gaziantep Bölge Yönetim Mahkemesi 6. İdari Dava Dairesi de 8 kamu vazifelisi hakkında soruşturma müsaadesi verilmesine karar vermişti.
ANKA’da yer alan habere nazaran, Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 8 kamu vazifelisi hakkında “taksirle vefata ve yaralanmaya neden olma” kabahatinden hazırladığı iddianame Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.
‘SORUMLULUK YAPI KONTROL ŞİRKETİNDE…’
İddianamede, 8 kamu görevlisinin sözlerine de yer verildi. Kuşkulu Bekir Alım, yapı kontrol şirketini suçlayarak, inşaat sürecinde mevzuata terslikle ilgili bildirim yapılmadığını savundu. Gerekli evrakların eksiksiz sunulması ve incelemelerde eksiklik görülmemesi üzerine yapı kullanma müsaade evrakı verildiğini belirtti.
Şüpheli Ferhat Bülent Özer ise yapının Yapı Kontrol Kanunu’na tabi olduğunu belirterek, sorumluluğun yapı kontrol firmasına ilişkin olduğunu savundu. Vazife mühletince yasal çerçevede hareket ettiğini söz ederek, tezleri reddetti. Öteki şüphelilerde, üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedi.
‘BİLİM VE FENNİN GEREKTİRDİĞİ TEKNİK KAİDELERE KARŞIT DAVRANARAK…’
Şüphelilerin cürümden kurtulmaya yönelik beyanlarına prestij edilmediği ile yapı kontrolü ve ruhsatlandırma süreçlerinde misyonlu oldukları belirtilen iddianamede, şu tabirlere yer verildi:
“Şüphelilerin binanın imal tarihinde geçerli olan ilgili mevzuata gereğince uymadığı, devir itibariyle bilim ve fennin gerektirdiği teknik koşullara karşıt davranarak binanın yıkılmasında kusurlarının bulunduğu, şüphelilerin kelam konusu binanın donatı ayrıntılandırması yetersizliği ve materyal kalitesi yetersizliği ve statik proje içeriği yetersizliğine karşın projeye onay vermek sebepleriyle; apartmanın yıkılmasına ve 25 kişinin hayatlarını kaybetmelerine, 3 kişinin ise yaralanmalarına neden oldukları tespit edilmiştir.
‘YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRMEDİKLERİ ANLAŞILDI’
Böylelikle şüphelilerin proje basamağında ve imal etabında üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, öngörülen bu sonuç bakımından dikkat ve ihtimam yükümlülüğüne karşıt davranarak istenmeyen fakat öngürülebilen mevcut sonucun gerçekleşmesinde kusurlarının tesirli olduğu, bu nedenle şüpheliler hakkında şuurlu taksir şartlarının oluştuğu, şüphelilerin üzerine atlı ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin vefatına ve yaralanmasına neden olma’ cürmünü farklı başka işledikleri konusunda kamu davası açmaya fayda kâfi kanıtın bulunduğu anlaşılmıştır.”
15 NİSAN’DA HAKİM KARŞISINA ÇIKACAKLAR
Savcı, ana evrak ile kamu vazifelileri hakkındaki evrakın birleştirilmesini talep etti. Edinilen bilgiye nazaran, belge birleştirildi, kamu vazifelileri de 15 Nisan’da hakim karşısına çıkacak.
(ANKA HABER AJANSI)
