Türkiye Maden İş Genel Başkanı Nurettin Akçul, Çayırhan emekçilerinin aksiyonuna dayanak verdi.
Maden önünde basın açıklaması yapan Türkiye Maden İş Genel Başkanı Nurettin Akçul, “4 gün evvel sesimizi duymadılar dedik, yollara düştük, sesimizi duymadılar. Oturma aksiyonu yaptık, sesimizi duyuramadık. Yürüyüş yaptık, buradan Ankara’ya kadar, orada basın açıklaması yaptık, tekrar sesimizi duymadılar. En son yeraltına kapanmaktan öbür talihimiz kalmadı. Yeraltından sesimiz daha güzel duyuluyor üzere geldi ondan tekrar kapatalım dedik. Gayemiz provokasyona gelmek değil, hedefimiz bu insanları, aileleri karamsarlıktan kurtarmak. Yarından sonrayı kimse göremiyor. Biz burada bostan korkuluğu değiliz. Biz onları temsil ediyoruz, abileriyiz tıpkı vakitte yöneticileriyiz” dedi.
‘BİZİ OYALAMAYA ÇALIŞIYORLAR’
“Bir çocuğunun babasıyla çalıştık, artık de kendileriyle. Onlar benim evlatlarım” diyen Akçul, şu sözleri kullandı:
“Onlar nerede olursa ben de orada olacağım. Ben bunlar için kendimi feda etmeye zati karar vermiştim. Olumlu bir karşılık dönüşü olmadı. Olumlu bir karşılık da yok. Ortacılar vasıtasıyla görüşmelerimiz oldu. En son Cumhurbaşkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile görüştük. İrfan Liderim ile bir arada gittik. Kendimizi anlattık, bizi içtenlikle dinledi ve ‘Ben ilgili bakanlarla görüşeceğim, sorunu tahlile kavuşturacağıma inanıyorum’ dedi. Oradan şimdi bir dönüş olmadı. Geldik bugüne. Yarın son teklif verme günü. Ne olacağı aşikâr değil. Bizim gayemiz satışın kökten iptalidir. Şu anda rastgele bir teminatımız yok. 2050 sayısı bir garanti değil. Burası esasen bu sayının altında çalıştırılamaz. Bizi bu türlü oyalamaya çalışıyorlar. Bir öncelik tanımışlar güya. Diyorlar ki ‘Alıcı firma buradaki arkadaşlarla çalışmayı tercih eder. Zati sizlerle çalışmaya öncelik verir.’ Ancak işine gelmeyenlerle yollarını ayıracak. Periyodu hiç düşünemiyoruz. Periyodun olmaması gerekiyor. Yöre halkı, aileler, çalışanlar nizamından mutlu. Biz halimizden mutluyuz. Sistemimizin bozulmasını istemiyoruz. Biz bu halimizle taşeron da olsa 700 bine yakın çalışanına takım verildi, 65 bin bireye verilmedi, bunların içinde santralde çalışan arkadaşlarım da var. Şayet KİT’ler kapsama alınsaydı bu sorunu yaşamayacaktık. Bizimki başka bir durumdu. Biz zati yarı yarıya kamudayız şu anda. Bazen bunu da eleştiriyorlar ‘zaten özel sektör’ diye. Neresi özel kesim? Şayet bu özel dal ise biz özel bölümde çalışmaya razıyız.”
‘ÇAYIRHAN SEVDASINDAN VAZGEÇİN’
“Bizim sistemimizi bozanlar şunu bilsinler ki elimiz onların iki dünyada da yakalarında olacaktır” diyen Akçul, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Onların sonlarını da âlâ görmüyorum. Bu insafsızca dönemi, vicdani ve insani görmüyorum. Son kez uyarıyoruz. Bu Çayırhan sevdasından vazgeçin. Bu ihaleyi yapmayın, vazgeçin. Bizi mağdur etmeyin. Sistemimizi bozmayın.”
Ne olmuştu?
Ankara’nın Nallıhan ilçesindeki Çayırhan Termik Santrali ve Maden Ocağı’nın özelleştirilmesine karşı çıkan ve 20 Kasım 2024’te kendilerini madene kapatarak 9 gün özelleştirilmenin iptali için direnen ve Ankara’ya yürüyüş kararı alan maden çalışanları, Çayırhan’dan Beypazarı’na ulaştıkları sırada hükümet yetkilileri, Çayırhan Termik Santrali ve Maden Ocakları’nın özelleştirilmesi ve varlık satışını 4 Mart 2025’e erteledi. Bu nedenle yürüyüşlerine orta veren çalışanlar, 10 Şubat’ta Beypazarı’ndan Ankara’ya gerçek yürüyüşe yine başlamış, 13 Şubat’ta Ankara’ya ulaşan emekçilerin talepleri tekrar kabul görmemişti.
(ANKA HABER AJANSI)
