MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘ülke ve ideal sevdalısı’ olarak nitelediği hata örgütü başkanı Yakup Kürşad Yılmaz da İYİ Parti Genel Lideri Müsavat Dervişoğlu’nu maksat aldı.
Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın akabinde bu kere Kürşad Yılmaz; Bahçeli’ye yönelik sözleri nedeniyle Dervişoğlu’nu tehdit etti.
Müsavat Dervişoğlu’na “Ey zavallı kukla, ey ülkücü safrası, ey ülkücü atığı” diyerek hakaret eden Yılmaz, İYİ Parti başkanının Sinan Ateş’in öldürüldüğü yerde yaptığı açıklamayı hatırlatıp “İplerini tutanların bir gün senin katilin de olabileceğini unutma! Lakin biz davacılardan yana emin olabilirsin. Zira asla amacımız değilsin. Kim, safrasını attığı birini amaç alır ki?” sözlerini kullandı.
‘İPLERİ OBURUNUN ELİNDE OLAN KUKLA’
Suç örgütü lideri Kürşad Yılmaz’ın sosyal medya hesabından paylaştığı iletisinin tam metni şöyle:
“Atam Bilge Kağan, ‘Üstte mavi gök, altta yağız yer yaratıldığında, ikisinin ortasında insanoğulları yaratıldı’ demiştir. Ben de yağız yerin üzerinde bir Türk olarak dünyaya geldiğimde, birinci ideal şerbetinden içip ideale sevdalandım. O günden beri bu kutlu yolda yürürken en bedel verdiğim şey, yakın yol arkadaşlarım olmuştur.
İşte o gün yolumuz kesiştiğinde, gönül kapımızı ve soframızı başka tüm ülküdaşlarımıza olduğu üzere bu kuklaya da açmıştık. Birlikte yürüdük, birlikte yedik, İçtik. Dava sevdamızı dağlara taşlara birlikte haykırdık. Fakat o gün bilmiyorduk ki bu kişi, ipleri oburlarının elinde olan bir kuklaymış. Sonra öğrendik… Ablasıyla birlikte ortamızdan ayrıldıklarında, kukla olduğundan emin olduk.
Aslında bu kuklayı öteki teröristlerden ayırmayın. Onların iplerini tutanlar ellerine silah verip bize ateş ettiriyor. Bunların maksadı ise içimizden, varlıklarımıza kastetmektir. Görünüşte bizden üzere davranarak kendilerine inandırıyor, akabinde içimizdeki varlığımıza ziyan veriyorlar.
‘GEÇMİŞTE YOL ARKADAŞIM ÜZERE GÖRÜNEN HAİN’
Bu kuklaların iplerini tutanlar ne yaparsa, onlar da lakin o kadarını yapar. Artık geçmişteki yol arkadaşlığımızı kendi doğruluğuna kanıt göstererek millet ismine konuşuyor üzere yapıyor. Fakat inanmayın! Amacı, varlığımıza kastetmek, bizi bölmek ve parçalamaktır.
Anlaşılıyor ki ip sahipleri, bu kuklayı davacılara bulaştırmak istiyor. Evvel konuşturup sonra bir ziyana uğramasını organize edecek, akabinde da ‘Bak, demiştik’ diyerek kendilerini haklı çıkarmaya çalışacaklar.
Ey iplerin efendileri! Bilin ki davacılar, sizin kuklanızla değil, şahsen sizinle hesaplaşır.
Ey geçmişte yol arkadaşım üzere görünen hain, bil ki sen o gün de ülkücü topluluğun bir kesimi değildin, bugün de değilsin. Geçmişte bizimle olman, davacıların saflaşma sürecinde sadece bir atığı ayırmasından ibaretti.
‘ÜLKÜCÜ TOPLULUĞUN ATIĞI’
Sen, ülkücü topluluğun atığısın. Yürüdüğün yol, başka atıklarla birebirdir: Kanalizasyon yolu.
Ülkücülerin seyahati kutsaldır; biz kanalizasyonun yakınından bile geçmeyiz. O halde söyle, davacıların seninle nasıl bir hesabı olabilir? Ey zavallı kukla, ey ülkücü safrası, ey ülkücü atığı! Yolumuz başka, maksadımız farklı.
Ey geçmişin tefe murisi, git iplerini tutan efendilerinin sana vereceği yala ortak ol. Bu kutlu yolda sana iş yok. Burada sana kalacak bir faiz mirası da bulamazsın. Biz, vilayetimizi ve türemizi muhafazaya and içmişiz; sen ise hesap cüzdanlarını muhafaza peşindesin. Ablan kesesini doldurdu, merak etme, sen de doldurursun. Lakin o gereksiz sesini artık kes! Bu kervanda senin sesin duyulmuyor.
Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer yarılmadıkça, ne sen ne de senin üzere kuklalar vilayetimizi ve türemizi bozabilir.
Sinan Ateş’in öldürüldüğü yerde soğan pehlivanlığı yapacağına, O’nun mevt buyruğunu verenlerin ülkücü topluluğa bulaştırmak istedikleri çamuru düşün. Artık bu çamuru seninle sıvayabileceklerini sanıyorlar. Fakat aklını kullan: İplerini tutanların bir gün senin katilin de olabileceğini unutma!
Ancak biz davacılardan yana emin olabilirsin. Zira asla maksadımız değilsin. Kim, safrasını attığı birini amaç alır ki?”
(HABER MERKEZİ)
