ANKARA – Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, Meclis Dışişleri Komisyonu’nun talebi üzerine Suriye’deki son durum hakkında komite üyelerini bilgilendirdi. Şam’daki süreksiz hükümet temsilcileriyle yapılan görüşmelerde edindiği bilgileri aktaran Yılmaz, süreksiz hükümetin dört etaplı yol haritasını anlattı.
BİN 500 KİŞİLİK ULUSAL DİYALOG KONFERANSI
Yılmaz, ülkedeki tüm kısımların katılacağı bir ‘Ulusal Diyalog Konferansı’nın hazırlıklarının yapıldığını söyledi. Lojistik birtakım hazırlıkların tamamlanmasının akabinde gerçekleşecek bu konferansa yaklaşık bin 500 kişinin katılacağını tabir eden Yılmaz, konferansta bir yasama kurulu kurulacağını, bir lider seçileceğini ve bir kabine oluşturulacağını anlattı.
ANAYASA, GERİ DÖNÜŞLER, NÜFUS SAYIMI, SEÇİM
Önceliklerden birinin anayasa sürecinin işletilmesi olduğunu tabir eden Yılmaz yol haritasını şöyle anlattı: “Anayasa sürecine paralel olarak bir nüfus sayımı, göçmenlerin yahut her cins muhacirin geri dönüşü, meskenlerine geçmeleri, yerleşmeleri, sonrasında nüfus sayımıyla birlikte seçmen kütüklerinin oluşması ve daha sonra seçimin oluşması…”
TÜM SÜREÇLERİN TAMAMLANMASI 3-4 YIL ALIR
Tüm bu süreçlerin gerçekleşmesi için güvenlik ortamının tesis edilmesi gerektiğine dikkat çeken Yılmaz, “Böyle bir sürecin yaklaşık 3-4 yıl alacağını öngörmek gerçekçi bir yaklaşım olur” dedi.
KAMU SİSTEMİ ÖNEMLİ MESELELERLE KARŞI KARŞIYA
Şu anda Suriye’de bir geçiş periyodu yaşandığına vurgu yapan Yılmaz, “Polis, jandarma tertibinin olmadığını, kamu nizamının hâlâ önemli problemlerle karşı karşıya kaldığını söylemek mümkün. Yeni idare polis alımı davetinde bulundu. Evvelki devirde güvenlik güçlerinde misyon yapmış olanlardan suça bulaşmamış olanları tekrar misyona çağırarak kamu tertibinin süratlice tesisine gidecek bir önlem almalarını bekliyoruz” diye konuştu.
Yılmaz, savunma bakanlığından yapılan bir davetle birlikte bütün bu kümelerin ‘milli bir Suriye ordusu’nda buluşacağına dair bir beklenti olduğunu da kelamlarına ekledi.
SDG’NİN TALEBİ, ‘DARBE’ RİSKİ
Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) farklı bir blok olarak Suriye ordusu içerisinde bulunma talebi olduğuna dikkat çeken Yılmaz, bu durumun yaratabileceği risklere dikkat çekerek şunları söyledi:
“Devrilmiş olan bir evvelki rejimin ülkeyi yönetmeye başlaması da bir darbe süreciyle gerçekleşmişti. (…) Ülke içerisinde iç savaş çıkarmaya dönük, mezhepçi birtakım uygulamalardan dolayı(…) bir blok oluştu Suriye ordusu içerisinde. Ve sonra bunların gerçekleştirdiği bir darbeyle 60 yıl süren bir sorun yaşandı. O yüzden, bu sorunun tekrar edilmemesi için ulusal bir ordunun kurulması, rastgele bir mezhebî, etnik ya da dini bir kümeye has bir silahlı yapılanma yerine her kesitten insanların bulunduğu bir ordunun kurulması, bizim de öncelikle tavsiyemiz.”
SÜREÇ YÖNETİLEMEZSE…
Yılmaz, milletvekillerinin sorusu üzerine Türkiye için muhtemel risklere de dikkat çekti, “Kötü idare yahut sürecin yönetilememesi sonucunda şayet bir devletin iflasıyla, büsbütün ortadan kalkmasıyla karşı karşıya kalırsak Suriye’de berbat senaryonun olması mümkündür. Bunun da birçok ülkeye farklı yansımaları olur. Daha güçlü bir göç dalgası, daha güçlü bir terör riski, ülkenin çökmesinden ötürü yaşanacak daha önemli narkoterör sorunları” dedi.
Yılmaz’ın sunumunun ikinci yarısı kapalı oturumda gerçekleşti.
