Süleyman Saim Tekcan, Metin Erksan’ı anlattı: ‘Türkiye’nin medarıiftiharı’
Süleyman Tekcan, Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin ocak ayı kültür sanat aktiflikleri kapsamında İmoga Koleksiyonu’ndan ‘Sevmek Zamanı’ isimli İbrahim Enez Sinema Afişleri Standı hasebiyle kente geldi. Tekcan, Metin Erksan ve Türk sinemasına ait niyetlerini anlattı.
‘BERLİN SİNEMA ŞENLİĞİ’NDE ALTIN AYI MÜKAFATI ALAN DİĞER SANATÇI YOK’
Resim kolunda 2022 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Mükafatına layık görülen Tekcan, Erksan’ın Türk sinemasında ismi dorukta yer alan bir direktör olduğunu söyledi.
İstanbul Üniversitesi’nde Alman akademisyenlerin de bulunduğu birçok bireyden sanat eğitimini alan Erksan’ın, daha sonra Sinema Televizyon Enstitüsünde dersler verdiğini belirten Tekcan, “Işık Üniversitesi’nde benim kurduğum fakültede sinema dersi verdi. O ders, çocukların akıllarında iz bıraktı. Metin Erksan’ın birçok sineması var lakin Türk sinemasında Berlin Sinema Şenliği’nde ‘Altın Ayı’ mükafatını almış diğer sanatçı, öbür direktör yok. Metin Erksan bu türlü bir adam. Türkiye’nin medarıiftiharı diyebileceğimiz bir sanat yönetmeni” diye konuştu.
Fotoğraf: Anadolu Ajansı ‘FİLMLERİYLE ONU YAŞIYORUZ, YAŞATIYORUZ’
Tekcan, yakın arkadaşı Erksan’dan çok şey öğrendiğini vurgulayarak, geniş bilgi ve kültürel birikime sahip olduğunu belirttiği direktörün 1965 üretimi Sevmek Vakti sinemasının Türk sinemasının değerli yapıtlarından olduğunu kaydetti.
Dünyanın birçok yerinde gösterilen sinemanın beğenildiğini aktaran Tekcan, şöyle devam etti:
“Gerçekten Türk sinemasına büyük armağan olarak bıraktığı sinemalarıyla onu yaşıyoruz, yaşatıyoruz. O, vizörden bakıp da ‘Tamam’ demedikçe hiçbir vakit kamera çalışmazdı. Fevkalade kamera kültürü vardı. Onun yapıtlarında, onun sinemasında her karenin bir fotoğraf, bir tablo olduğunu düşünmek gerekir. Metin Ersan; çok hassas, son derece dikkatli ve nitekim sinemayı çok uygun bilen bir kişiydi. Kültürüyle birleştirdiği yaratıcı dehasıyla sinemayı çok güzel bir noktaya getiren bir kişi.”
Tekcan, sinemayla ilgili anılarından bahsederek, “Gerçekten de yaptığı işi çok dikkatle yapan ve çektiği her kareyi hesaplayan bir kişiydi. Müşfik Kenter de yeterli bir tiyatro oyuncusuydu fakat kimi şeyleri birkaç sefer ona da tekrarlatıyordu. Beni de çok severdi. Bana da kimi oyunlarda ‘Şöyle yap, bu türlü yap’ dediğini hatırlıyorum. Söylediği her şey doğruydu. Sinemanın sahiden başyapıt olarak çıkmasının sebebi de onun üstün yeteneğiydi” tabirlerini kullandı.
Fotoğraf: Arşiv (Sevmek Zamanı) ‘TÜRK SİNEMASI DÜNYA SİNEMASIYLA YARIŞIR VAZİYETTE’
Geçmiş yıllarda güç kurallarda çekilmelerine karşın hoş sinemaların üretildiğini lisana getiren Tekcan, bunlardan birinin “Sevmek Zamanı” sineması olduğunu belirtti.
Tekcan, Türk sinemasının günümüzde dünya sinemasıyla yarışır vaziyette olduğuna işaret ederek, “Çok kıymetli sinemalar yapılıyor. Üretimci ve rejisörler, sinemaların birçoklarında Metin Erksan’ın sinemalarını düşünerek ‘Daha yeterli ne yapabiliriz?’ diye yola çıkıyorlar. Çektikleri sinemalarda bunu görüyoruz” dedi.
(ANADOLU AJANSI)
