Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Lideri Ali Babacan, Diyarbakır’a gitti.
DEVA Partisi Diyarbakır Vilayet Lideri Remzi Kaymak’a, babası Mehmet Kaymak’ın vefatı nedeniyle taziye ziyaretinde bulunan Ali Babacan, aile fertlerine başsağlığı diledi.
‘BELEDİYE LİDERLERİ YARGI KARARI OLMADAN MİSYONDAN ALINMAMALI’
Ziyaretin akabinde gazetecilere açıklamalarda bulunan Babacan, belediyelere kayyım atanması konusunda tavırlarının net olduğunu belirtti.
Babacan, “Her bir kayyum uygulamasının belgesi farklı farklı. Evrakların içeriğini bilemiyoruz fakat biz diyoruz ki, bağımsız tarafsız bir yargı kararı olmadıkça hiçbir belediye başkanı görevinden alınmamalı. Seçilmiş bir belediye lideri, halkın iradesini temsil eden bir belediye başkanı atanmış bir kişinin imzasıyla misyondan alınmamalı. Yargı kararıyla bir misyondan alınma olsa dahi bunun yerine seçilecek liderin kesinlikle belediye meclisinden, yani seçilmişler içinden seçilmesi lazım. Kayyum uygulamasının bu formda devamına mutlaka karşıyız” dedi.
‘BU SÜREÇ SAMİMİ BİR SÜREÇ MİDİR, BİLMİYORUZ’
DEM Parti heyetini İmralı Cezaevi’ndeki PKK lideri Abdullah Öcalan’la görüşmesi ve sonrasında DEVA Partisi’ni ziyaretine değinen Babacan, şunları söyledi:
“Evet, bir süreç işliyor. 1 Ekim süreci dediğimiz yani Sayın Bahçeli’nin, Meclis’te DEM Parti milletvekilleriyle el sıkışması ile başlayan bir süreç var. Bu süreçle ilgili bugüne kadar çok açıklamalar yaptık. İmralı ziyaretini yapan heyet, bu hafta içerisinde genel merkezimize geldi. Onlarla uzunca bir görüşme yaptık. Görüşmede risk alanlarına işaret ettik, olabilecek dertlere işaret ettik. Biz bir ihtiyatlı optimistlikle bu süreci izliyoruz. Memleketimizin nitekim kadim bir problemidir. Bu sorunun çözülmesiyle alakalı yani çok küçük bir ihtimal bile olsa yüzde 5 bile ihtimal olsa biz o ihtimali destekleriz. Ancak öte yandan da haklı sorularımız var. Yani bir yol haritası var mıdır bilmiyoruz. Bir görüşme trafiği var fakat bunun ardında nitekim bir plan programı var mı, yol haritası var mı bilmiyoruz. Bu süreç samimi bir süreç midir? Bilmiyoruz. şimdi o samimiyet testinden de geçtiğini düşünmüyoruz. Birebir vakitte Sayın Erdoğan’ın bu sürecin neresinde durduğunu bugün itibariyle şimdi anlamış değiliz. Hasebiyle bütün bu sorularımızın da karşılığı ümit ederim ki en kısa vakitte verilir. Fakat genel manada dediğim üzere ihtiyatlı bir optimistlikle bu süreci izliyoruz.”
ÇATI PARTİSİ: 3 PARTİNİN KÜME FAALİYETİ YÜRÜTMESİNİ SAĞLAYACAK
Saadet Partisi, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi’nin “Yeni Yol” ismiyle kurduğu çatı partisiyle ilgili soruyu yanıtlayan Ali Babacan, “Dün 3 partinin genel başkanı oturduk ve en son bu sürecin bu yeni yapılanların ayrıntıları konusunda da mutabakata vardık. Bugün kurucular kurulu bir ortaya geldi. Kuruluşla ilgili dilekçe İçişleri Bakanlığı’na teslim edildi. Hukuksal kişilik böylelikle kurulmuş oldu. Genel Lider Yardımcımız Anayasa Mahkemesi üyeliği de yapmış, hakka, hukuka adalete itinasıyla de herkesin takdir ettiği bir isim Mümtaz Akıncı da bu yeni yapılanmanın genel başkanı oldu. Bu yeni yapı bu basamakta Meclis çatısı altında 3 partinin çalışmalarının bir küme faaliyeti olarak yürümesini sağlayacak. Yani bugünkü birinci etapta yeni yapının emeli bu” diye konuştu.
‘BÜTÜN VEKİLLER KATILMAYACAK’
“Avrupa siyasetine baktığımızda, Avrupa Parlamentosu’na baktığımızda aslında farklı partilerin bir ortaya gelip, küme oluşturması mümkün. Pek çok Avrupa ülkesinin mümkün fakat bizim mevzuatımız müsaade vermiyor” diyen Babacan, “Dolayısıyla biz kendi mevzuatımıza uygun 3 partinin birlikte bir küme oluşturması nasıl olabilir diye incelediğimizde yeni bir parti hukukî kişiliğinin oluşması ve bu hukukî kişilik altında milletvekillerimizin çalışmalarını sürdürmesinin mümkün olduğunu değerlendirdik ve bir yola çıktık. Lakin DEVA Partisi’nin, Saadet Partisi’nin, Gelecek Partisi’nin hukukî kişiliği duruyor. Hatta milletvekillerinin hepsi bu yeni kümede yer almayacak. Her partiden aşikâr sayıda milletvekili, kendi partilerinin milletvekili olarak devam edecekler. Böylelikle her üç partide Meclis’te temsil edilen siyasi partiler listesinde de yerlerini koruyacaklar. Bu, Türkiye’de siyasi tarihimizde bir birinci. Daha evvel bunun bir örneği yok. Lakin ilerleyen Türkiye’nin, demokrasisini ilerleten Türkiye’nin tıpkı Avrupa demokrasilerinde olduğu üzere yeni modellere gereksinimi var” sözlerini kullandı.
Birlikteliğin genişleyebileceğini lisana getiren Babacan, şöyle devam etti:
“Hem Saadet Partisi ile hem de Gelecek Partisi ile ülkenin yarınlarında buluşuyoruz. Bu nitekim çok değerli bir taban, değerli bir iş birliği. Birlikte beraberlikte rahmet var diyoruz. Yani yeterli niyetle halis niyetle bu büyük ve hoş ülkemiz için bu hoş milletimiz için birlik beraberlik içerisinde çalışırsak kesinlikle bunda rahmet olacak diyoruz. Bu prensiplerle besmeleyle yola çıktık. Önümüzdeki hafta da birinci küme toplantısını gerçekleştireceğiz. Dilek ederiz ki bu birliktelik genişlesin. Kongremizde de söylemiştim, Türkiye’nin ana muhalefetle ve iktidar bloğuyla sıkışıp kalmaması gerekiyor. Vatandaşlarımızın önüne yeni ve güçlü tercihler koymamız gerekiyor. Bu yeni ve güçlü tercihlerin de lakin güç birliğiyle oluşması gerekiyor. Türkiye için yeni yol gerekiyor. Bu yolu, tıpkı amacı paylaştığımız dostlarımızla yürümek istiyoruz. 12 Ekim’de yaptığım davet ve başka partilerin birlik ve beraberlik davetlerini bir ortaya getirdik. İnşallah ileride daha genişleyebilir. Ülkemiz için şu andaki iktidara yahut ana muhalefete mahkum değilsiniz, biz varız daima beraberiz, güçlüyüz diye yola çıktık.”
(HABER MERKEZİ)
