Tablet kullanan çocukları “Alfa Kuşağı” olarak tanımlayan ve jenerasyonların isim babası olarak anılan araştırma şirketi McCrindle’ın sahibi, Avustralyalı toplumsal analist ve nüfus bilimcisi Mark McCrindle, 2025’e girerken yazdığı son yazıda yeni bir jenerasyonun başladığını duyurdu.
McCrindle, yeni yıl yazısında Alfa Jenerasyonu periyodunun kapandığını ve Beta Jenerasyonu çağının başladığını belirterek, 1 Ocak 2025’ten 2039 yılına kadar doğanları kapsayacak bu kuşağın, 2035’e kadar dünya nüfusunun yüzde 16’sını oluşturacağını ve çoğunluğunun 22’nci yüzyılı da göreceğini tabir etti.
KESİN ÇİZGİLERLE TANIMLAMAK ZOR
McCrindle’ın yazısının akabinde mevzuyu tahlil eden uzmanlar, Beta Kuşağı’nın büsbütün dijitalleşmiş bir dünyada yetişeceğini, klâsik eğitim modelleri yerine yapay zeka dayanaklı şahsileştirilmiş eğitim modelleriyle tahsil göreceğini ve çevresel sıkıntılara daha hassas ve sürdürülebilirliğe odaklı bireyler olacağını öngörüyor. Teknolojinin süratle gelişmesi nedeniyle Beta Kuşağı’nı kesin çizgilerle tanımlamanın sıkıntı olduğu ve bu jenerasyonun, günümüzde var olmayan meslek seçenekleri ile hayatlarını sürdüreceği tabir ediliyor.
Gençlerin iş dünyasındaki gereksinimlerine daha güzel cevap verebilmek ve geleceğe faal bir halde hazırlanmalarını sağlamak için pek çok projeye imza atan Youthall, iş dünyasına rehberlik eden araştırmalarıyla dikkat çekiyor. Jenerasyonların değişen alışkanlıkları, eğilimleri ve yönelimleri üzerine gerçekleştirdiği çalışmalarla kıymetli çıktılar sunan platform, son olarak yayımladığı ‘Gençlerin Beklenti ve Yönelimleri Araştırması’ ve ‘Türkiye’de İK’nın Geleceği: 2025 İK Trendleri Araştırması’ ile gençlerin değişen davranışlarına yönelik bilgiler ortaya koydu.
BETA NESLİ BU TEKNOLOJİNİN İÇİNE DOĞDU
Beta Kuşağı’nın yapay zeka odaklı teknolojilerin içine doğduğu kabulüne rağmen, Eylül ayında yayımlanan ve Z neslinden gençlerin görüş belirttiği ‘Gençlerin Beklenti ve Yönelimleri Araştırması’, Z Jenerasyonu gençlerin yapay zekaya tereddütle yaklaştığını ortaya koymuştu. Araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 47,2’si yapay zeka uygulamalarını sık sık kullandığını belirtirken, bu oran mezunlar ortasında yüzde 29,7’ye düşüyordu. Ankete katılan öğrencilerin yüzde 44,5’i yapay zeka tabanlı CV oluşturma araçlarına itimat konusunda kararsız olduğunu söz etmişti. Yapay zeka taramalarının katiyen adil olmadığını düşünenler yüzde 10,8 iken yalnızca yüzde 10,5’i bu süreçlerin adil olduğuna kesin olarak inanıyordu.
BETA KUŞAĞI’NA YÖNELİK STRATEJİLER GELİŞTİRMELİ
Ocak ayında yayımlanan, 136 farklı şirketten insan kaynakları profesyonelinin iştirakiyle gerçekleşen “Türkiye’de İK’nın Geleceği: 2025 İK Trendleri Araştırması” ise, Beta Nesli alışkanlıklarının öncüsü olabilecek yeni trendleri ortaya koymuştu.
Mark McCrindle’ın yazısında oluşumunu müjdelediği Beta Kuşağı’nın teknolojiyle uyumlu, farklı önceliklere sahip eğilimlerine emsal sonuçlar paylaşılmıştı. Araştırmaya nazaran çalışanlarıyla birlikte daima kendini güncelleyen, dijitalleşmeyle yapay zekayı daha çok uygulamalarına ekleyen, hibrit çalışmanın gücünü yadsımayan, uzun vadeli iş gücü planlaması yapabilen, çalışanların memnunluğunu ve refahını önceliklendiren, İK idaresinde data odaklı hareket ederek çalışan bağlılığını artıran ve tüm bu değişimi algılayabilen şirketlerin başarıyı yakalayacağı vurgulanmıştı. Araştırma ayrıyeten, dijital dönüşümün insan kaynakları dünyasına tesirinin derinleştiğini ve yapay zekanın organizasyonel süreçlerde tesirinin artarak süreceğini ortaya koymuştu. Ortaya çıkan bulgular, yapay zekanın hem gerçek yetenekleri bulmada hem de çalışan gelişimini desteklemede stratejik bir rol üstleneceğini göstermişti.
‘GELECEĞİN ŞİRKETLERİ BETA KUŞAĞI’NI ANLAMALI’
Youthall CEO’su Emre Aykan, Beta Kuşağı’yla birlikte iş ömründe yaşanabilecek dönüşümlere ait olarak yaptığı açıklamada, “Teknolojinin süratle ilerlemesi ve toplumsal dönüşümler, jenerasyonlar ortasında bariz farklılıklar yaratıyor. X Nesli, dijital dünyaya ahenk sağlamak zorunda olan birinci jenerasyon oldu. Z Nesli dijital dünya ile şekillendi. Beta Nesli ise yapay zeka, sanal gerçeklik ve sürdürülebilirlik üzere kavramlarla büyüyen, şimdi tam olarak oluşum basamağında bir kuşak olarak karşımıza çıkmış görünüyor. Her nesil, bir evvelkinden farklı alışkanlıklar geliştirerek toplumun ve iktisadın dinamiklerini yine şekillendiriyor. Kendisiyle birlikte dünyayı değiştiriyor, dönüştürüyor. Münasebetiyle iş hayatı da bu değişimi kesinlikle yaşayacak. Yaptığımız araştırmalar da bunu ortaya koyuyor. Geleceğin başarılı olacak şirketleri, jenerasyonlar ortası bu değişim ve beklentileri anlayıp, buna nazaran hazırlık yapanlardan oluşacak” sözünü kullandı.
(HABER MERKEZİ)
