Diyarbakır Barosu evvelki periyot lideri Nahit Eren ve 10 yönetim kurulu üyesinin 24 Nisan 2021’de, “Ermeni soykırımı” yıldönümüne ait “Büyük Felaketin Acısını Paylaşıyoruz” başlığıyla yaptıkları açıklama nedeniyle haklarında açılan davanın duruşmasına devam edildi.
“Devleti ve organlarını alenen aşağılamak” argümanıyla açılan davanın duruşması, Diyarbakır 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada, Diyarbakır Barosu eski Başkanı Nahit Eren ve o dönemki Yönetim Kurulu üyeleri, Zuhal Işık, Mehdi Özdemir, Serdar Özer, Diyar Rükneddin Çetedir, Hikaye Çakmak, Hatice Demir hazır bulundu. Duruşmayı, Diyarbakır Barosu Lideri Abdulkadir Güleç, Baro Yönetim Kurulu üyeleri ile İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Diyarbakır şubeleri ile Hak İnisiyatifi Diyarbakır Temsilciliği yönetici ve üyeleri takip etti.
Duruşmada, argüman makamı “suçun yasal ögelerinin oluşmadığını belirterek” tüm sanıkların beraati tarafında karar verilmesini istedi. Mütalaanın sunulmasının akabinde kelam alan sanıklar avukatlar, mütalaaya karşı söyleyeceklerinin bulunmadığı, mütalaa doğrultusunda karar verilmesini istedi.
Duruşmada kelam alan Diyarbakır Baro Başkanı Abdulkadir Güleç, baronun misyonun gereği olarak kimliğine bakılmaksızın bütün haksızlıklara ve hukuksuzluklara itiraz ettiğini söyledi. Baro idaresinin 24 Nisan’da yaşanan hakikatin ortaya çıkarılması için kanılarını açıkladığını söz eden Güleç, hak ve hukuk gereği olarak yapılan açıklamanın TCK’nın 301’inci Unsuru istikametinden kabahat ögesi oluşmadığını söz etti.
Yargılanan eski Lider Nahit Eren de açıklamalarıyla Türkiye’nin geçmişiyle yüzleşmesinin gereğine vurgu yaptığını belirterek, “Geçmişle yüzleşmenin değerli hayati kavşaklarından birisi de Ermeni hakikatidir. Bu manada biz geçmişle yüzleşmenin gerekliliğine vurgu yaptık. Kelam konusu metnin içerisinde hiçbir etnik kimliğe ya da rastgele bir kuruma yönelik aşağılayıcı bir tabir yok. Gerçekten bugünlerde de ülke olarak tekrar kıymetli bir toplumsal meselemiz açısından hayati bir kavşaktan geçiyoruz. Diyarbakır Barosu olarak her süreçte geçmişteki ve bu gün yaşanan tüm toplumsal meselelere dikkat çektik. Meselelerin demokratik tahlili konusunda tavır ve irademizi ortaya koyduk. Bunların tamamı da söz özgürlüğü çerçevesindeki açıklamalar olup Diyarbakır Barosu’nun tarihi misyonunun gereğidir” dedi.
Savunmaların akabinde mahkeme, kabahatin yasal ögeleri uluşmadığı gerekçesiyle, tüm sanıklar hakkında beraat kararı verdi.
(MEZOPOTAMYA AJANSI)
