Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, tutuklanmasının akabinde Silivri (Marmara) Cezaevi’ne gönderildi.
Toktaş’ı cezaevinde ailesi ziyaret etti. Toktaş’ın eşi Ayşe Toktaş ve kızı Eylül Toktaş, cezaevinin önünde açıklamalarda bulundu. Ayşe Toktaş, Suat Toktaş’ın cezaevinden birinci bildirisini iletti: “Sizlere ileti verdi. En değerli iletisi izleyiciye verdi. En kıymetli bildirisi Türkiye vatandaşlarına verdi. Yalnızca Halk TV izleyicilerine değil, bütün herkese, sesi duyulmayan, haberi önemseyen, haberi, sansürsüz önemseyen herkesin, haber konusunda Halk TV’ye sahip çıkmasını istedi. Önemsemesini istedi, sahipsiz bırakmamasını istedi” dedi.
Ayşe Toktaş şöyle konuştu:
“Hepinize çok selam var öncelikle onu söyleyeyim. Kanalda çalışan herkese öncelikle, ulaştırmadan mutfakta çalışan, muhabir, yönetici, bütün arkadaşlarına çok selam var.
‘EN BEDEL VERDİĞİ HABERİN NAMUSU’
Güçlü, morali diyebilirim. Güçlü zira Suat hakikaten 57 yaşında ve hayatının 38 yılını bu meslekte geçirmiş bir insan ve bu meslekte Suat’la yolu kesişen, bunu herkes bilir, işte elinden hani, bu meslekte ona eli değen yetiştirmiş olduğu, bir arada çalıştırmış olduğu bütün gazeteci arkadaşları da bilir.
Gazeteci olarak yetişen arkadaşlar da bilir. Suat’ın en kıymet verdiği şey, en önemsediği şey bu meslekte meslek ahlakı, haber namusu, bunları çok önemsediğini Suat’la yolu kesişen herkes bilir yani.
Suat için en vazgeçilmez, bu meslek için temel şeylerden biri meslek, ahlakı ve haber namusu. Yani, ne yaptığının farkında, orada buna buna zıt bir şey yapılmadığının farkında.
‘HUKUKSUZLUĞUN FARKINDA’
Yapılanın da hukuksuz olduğunu düşünüyor, düşünüyoruz hepimiz. Zira avukatlar da dün mahkemeye sundukları içtihatlarla, Anayasa Mahkemesi kararıyla bu tutuklanmayı gerektirecek bir durumunun olmadığını çok açıkça söylemişler. Sonucun bu formda olmasına şaşkın o hukuksuzluğun farkında.
‘YALNIZLIĞINI PAYLAŞMAK İSTEDİ’
Sizlere ileti verdi. En değerli iletisi izleyiciye verdi. En değerli iletisi Türkiye vatandaşlarına verdi. Yalnızca Halk TV izleyicilerine değil, bütün herkese, sesi duyulmayan, haberi önemseyen, haberi, sansürsüz önemseyen herkesin, haber konusunda Halk TV’ye sahip çıkmasını istedi. Önemsemesini istedi, sahipsiz bırakmamasını istedi.
Şöyle yani periyodun ruhunu, evet çok sahiden yalnızlaştırılmaya, bırakılmaya çalışılan bir periyottan geçtik. Ayrıştırılmaya çalışılan, yalnızlaştırılmaya çalışılan, yani o kadar birbirinden ötekileştirilmeye çalışılan, hani bir uçlaşma devri içerisinde bir süreçten geçtik.
Bu hakikaten insanları çok huzursuz eden bir şey oldu. Konuşamaz hale geldik. Farklılıklarımızı birbirimize tabir edemez hale geldik. İtirazlarımızı itiraz edemez hale geldik. Yani bu ortamın bu halde olması herkese edemezken yalnızlık duygusu yaşamasına sebep oldu. Yani ben Suat’ın yaşadığı hissin da galiba başlangıç sebebi bu olduğunu düşünüyorum. Yani o yalnızlığını paylaşmak istedi. O yalnızlığının ses olunması gerektiği hissiyle hareket etti.”
(HABER MERKEZİ)
