İSTANBUL – Yenidoğan çetesinin iki numaralı sanığı olarak iddianamede yer alan İlker Gönen’in Antalya cezaevinde bulunduğu hücrede cansız vücudunun bulunmasını avukatı Aydın Mantar kuşkulu olarak kıymetlendirdi. Mantar, İlker Gönen’in Bakırköy 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmalara getirildiğinde Silivri’de kaldığını ve hücresinde ip bulduğunu belirterek, kendileri açısından kuşkunun arttığını kaydetti.
Aydın Mantar, müvekkilinin çeşitli vakitlerde tehdit ve hakarete maruz kaldığını anlatırken, şikayetçi olmadıklarını belirtti. Bunun nedeninin ise müvekkili İlker Gönen’in daha fazla ziyan göreceği fikri olduğunu söz etti. Avukat Mantar, “Bütün sanıklar İstanbul dışında kalıyor, duruşmalara getirildikleri vakit süreksiz olarak Silivri’de kalıyorlardı. Son duruşmada, Silivri’ye gittiğinde ip bulduğunu söylemişti. Eski asker kökenli biriydi. Uğradığı işkenceyi anlatmamı istemiyordu. Şikayetçi olmamız gerektiğini söyledim. Bana ‘Bir sabah uyandığında, abin ölmüş dediklerinde bir şey ispat edemezsin’ dedi. Zira Silivri’de kaldığı yerde, koridorda kamera yoktu. Buna dikkat eden birinin intihar etmesini anlamlandıramıyorum. Tanıyorum kendisini, mental olarak durumunu da biliyordum. Ölmek isteyen biri koridordaki kameraya dikkat eder mi? Şimdi, ön otopsi raporunu almadık. Antalya’da bir soruşturma yürütülüyor şu an, sonuçlarını biz de bekliyoruz” dedi.
‘YEMEĞİNE TÜKÜRÜLÜYORDU’
Avukat Mantar, kötü muamelenin sistematik hale geldiğinden ise şöyle kelam etti:
“Müvekkilim 3 aydır havalandırmaya dahi çıkarılmıyordu. Yüksek güvenlikli bir cezaevinde uğraşmazlar bu türlü şeylerle. İlker Gönen, şikayet etmemi istemiyordu. Zira daha fazla ziyan göreceğini düşünüyordu. Gözünün önünde yemeğine tükürüldüğünü anlatıyordu. Kaba dayak atıldığından bahsediyordu. Gardiyanlar hakaret ediyordu. Bazen yemek vermiyorlardı. 6’ncı günden sonra yemek vermeye başladılar.”
‘TEK BİR EVRAK ALAMADIM’
Aydın Mantar, kabahat duyurusunda bulunacaklarını belirterek “Ayrıca 9’nolu cezaeviyle ilgili hata duyurusunda bulunacağız. Antalya’da soruşturma devam ediyor. Müvekkilim öldüğünde tek bir evrak alamadım. Kimse sorumluluk almadı. Birebir akşam da otopsi yapılmış. Lekelenmeme hakkı maalesef ayaklar altına alındı” dedi.
İlker Gönen mahkemede hakkındaki suçlamalara dair ne demişti?
Gönen, Fırat Sarı’nın Medisense şirketinde danışman doktor olarak yer alıyordu. Sarı’yla birlikte 10 bebeğin vefatından sorumlu tutuluyordu. Fakat kendisinin bir cürüm işlemediğini savunuyordu:
“Ben 5 vefatla suçlanarak buraya geldim. Birinci hastada İsimli Tıp, gerçeği kenara koydu. Bir adedinde ötanazi, ikincisinde akciğer patlamasını görüp söylememekle, üçüncüsünde adrenalin vermemekle, dördüncüsünde meyyitten kan almakla suçlandım. Dört hastada katillikle suçlandım. Bunların tamamında tapeye bakarak, bilgiye, evraka başvurmadan beni suçladılar. İki aydır bu uzman görüşünü size açıklamak için dakikaları sayıyorum. Akla, mantığa sığmayacak şeylerle suçlandım. Bizim idam sehpamızı uzman görüşü koydu, tekmeyi de medya attı.”
İddianamede neler vardı?
İddianamede, sanık İlker Gönen için 10 bebeğin mevti nedeniyle ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘nitelikli dolandırıcılık’ ve ‘suç işlemek gayesiyle örgüt kurmak’ savıyla 10 defa, ‘resmi dokümanda sahtecilik’ teziyle da 11 defa uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6’şar aydan 582 yıl 9’ar aya kadar mahpus cezası talep ediliyordu.
