İsrail ordusu, bugün erken saatlerde bir açıklama yaparak Hamas’ın dün teslim ettiği ve dört rehineye ilişkin olduğunu söylediği cansız vücutlardan birinin Gazze’de rehin tutulan bireylerden hiçbirine ilişkin olmadığını argüman etti. İsrail, Hamas’ı 19 Ocak’tan bu yana yürürlükte olan ateşkes ve rehine takası muahedesini ihlal etmekle suçladı.
Reuters haber ajansının aktardığına nazaran, Hamas’ın 20 Şubat Perşembe günü teslim ettiği cenazeler üzerinde yapılan incelemelerde Kfir Bibas isimli bebek ile 4 yaşındaki ağabeyi Ariel’in kimliği teşhis edilebildi. Üçüncü cenazenin ise anneleri Shiri Bibas’a ilişkin olması gerekiyordu. İsrail ordusu, bu cansız vücudun rehin alınan ya da kimliği meçhul rastgele bir kişi ile uyuşmadığını açıkladı. Shiri Bibas ve tüm rehinelerin hür bırakılmasını talep eden İsrail ordusu, Hamas’ın mutabakat kapsamında dört rehinenin cansız vücutlarını teslim etmesi gerektiğini, yaşanan bu olayın ise ‘çok önemli bir ihlal’ olduğunu söz etti. Öte yandan, İsrail makamları, teslim edilen dördüncü cenazesinin Oded Lifshitz’e ilişkin olduğunu teyit etti.
ABD: ATEŞKES, AÇIKÇA İHLAL EDİLDİ
ABD Başkanı Donald Trump’ın rehine takası görüşmeleri için görevlendirdiği Adam Boehler de CNN’e yaptığı açıklamada, İsrail’in kendisine ve öbür üst seviye ABD’li yetkililere bilgilendirme yaptığını, buna nazaran, Ariel ve Kfir Bibas’ın Hamas tarafından rehin alındıkları devirde ‘öldürüldüğünün isimli tıp ispatlarıyla kesin olarak kanıtlandığını’ söyledi.
Haaretz gazetesinin aktardığına nazaran, Boehler de Hamas’ın Shiri Bibas’ın cenazesini teslim etmemesinin ateşkesin ‘açık bir ihlali’ olduğunu savundu. Boehler, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Eğer şu an Hamas’a bir tavsiyede bulunmam gerekirse; yalnızca (Shiri Bibas’ın) cansız vücudunu derhal teslim etmek zorunda değilsiniz, tıpkı vakitte hâlâ orada olan dört Amerikalının vücutları ile meskene dönmesi gereken bir Amerikalıyı da teslim etmelisiniz. Ya herkesi özgür bırakmalı ya da artık topyekûn yok oluşla karşı karşıya kalmalılar.”
HAMAS’TAN İSRAİL’E ‘İNSANİ PROTOKOL’ ÇAĞRISI
Hamas’tan da dün İsrail ile varılan ateşkes ve rehine takası muahedesi hakkında açıklama yapıldı. Hamas Sözcüsü Abdullatif Kanu, hususa ait yaptığı yazılı açıklamada, İsrail’in mutabakat kapsamında insani protokolün tüm unsurlarını uygulamasını beklediklerini söz ederek, Hamas’ın ‘talepleri yerine getirildiği takdirde mutabakatın uygulanmasını tüm evreleriyle tamamlamaya hazır olduğunu’ söyledi.
Anadolu Ajansı’nın aktardığına nazaran, Kanu, ‘Gazze’deki legal direnişin silahsızlandırılmasını isteyen İsrail’in soykırım sırasında Filistin halkına karşı milletlerarası alanda yasaklanmış silahlar kullandığını’ belirtti. İsrail’in Gazze’de işlediği savaş hatalarının araştırılması için memleketler arası bir komite kurulması gerektiğini vurgulayan Kanu, Tel Aviv bağlı kaldığı sürece Hamas’ın da ateşkes muahedesine bağlı kalacağını kaydetti.
‘İKİNCİ EVREYE AİT MÜZAKERELER PRATİKTE BAŞLAMADI’
Kanu, ikinci evreye ait müzakerelerin şimdi pratikte başlamadığını anımsatarak, Hamas’ın mutabakatın öngördüğü biçimiyle müzakerelere katılmaya hazır olduğunun altını çizdi. Hamaslı yetkili, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’yu ‘ateşkes mutabakatının ikinci basamağının uygulanmasını geciktirmekle’ suçladı.
ATEŞKES 19 OCAK’TAN BU YANA YÜRÜRLÜKTE
İsrail ve Hamas ortasında 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkes ve rehine takası mutabakatının mevcut birinci basamağının 42 gün sürmesi öngörülüyor. Sonraki iki kademe için öncesinde müzakere yürütülmesi gerekiyor. Hamas’ın mutabakat kapsamında 22 Şubat Cumartesi günü altı rehineyi daha özgür bırakması bekleniyor. Varılan mutabakat Gazze Şeridi’ne yardım girişlerinin artmasını ve kolaylaşmasını da öngörse de Filistinli yetkiler tarafından yapılan açıklamalarda, Gazze’de yaşanan insani krizin her geçen gün derinleştiği ve İsrail’in ateşkes mutabakatında yer alan insani protokol kararlarına karşın taahhütlerini yerine getirmediği tabir ediliyor.
İsrail’in 7 Ekim 2023’ten ateşkesin yürürlüğe girdiği 19 Ocak 2025’e kadar Gazze Şeridi’ne sürdürdüğü akınlarda 14 binden fazlası enkaz altında kaybolanlar olmak üzere 61 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti. İsrail’in altyapıyı, hastaneleri ve yerinden edilen Filistinlilerin barındığı okulları da amaç alan taarruzlarında nüfusu 2,3 milyon olan Gazze’de yaklaşık 2 milyon kişi yerinden edildi. Bölgeye insani yardım girişinin uzun mühlet engellenmesi, hastanelerin hizmet dışı kalması, çadırların dahi İsrail ordusunca maksat alınması sebebiyle Gazze halkı önemli ölçüde insani yardıma muhtaçlık duyuyor.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)
