İzBB’den eylem yapan işçilere: ‘İdare üzerinde baskı kurmaya çalışıyorlar, kazanım sağlamaz’
İZMİR- Bir müddettir çalışanların hareketleri ile gündeme gelen İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde (İzBB), Park ve Bahçeler Dairesi’nden 148, ESHOT’tan 5 ve Kent Konseyi’nden 10 olmak üzere işten çıkarılan 163 personel dün itibariyle direnişe başladı.
Bugün de sabah saatlerinde İZENERJİ Genel Müdürlüğü önünde bir ortaya gelen emekçiler, başkanlık makamının bulunduğu İzmir Sanat önüne yürüdü. Öteki yandan İZENERJİ ve İZELMAN’da 22 bin çalışanı kapsayan 2025-2026 Periyodu Toplu İş Mukavelesi görüşmeleri ise devam ediyor.
İşçilerin aksiyonları sürerken, İzBB yetkilileri ise devam eden Toplu İş Kontratı (TİS) görüşmelerine ait açıklama yayınladı.
BELEDİYE: KABULÜ MÜMKÜN OLMAYAN TALEPLER İÇİN YÖNETİM ÜZERİNDE BASKI KURMAYA ÇALIŞIYORLAR
Açıklamada, “Görüşme öncesi ve sonrasında Genel-İş Sendikası tarafından binlerce personelin iştirakiyle teamüllere muhalif bir halde şov ve yürüyüşler düzenlenmiştir. Kelam konusu hareketlerin ortaya koyduğu gerçek şudur ki, sendika idaresi kabulü ve hayata geçirilmesi mümkün olmayan birtakım taleplerin rasyonel bir tabanda görüşülmesini engelleyerek, yönetim üzerinde baskı kurmaya çalışmaktadır” denildi.
‘EYLEMLER TARAFLAR AÇISINDAN HİÇBİR KAZANIM SAĞLAMAZ’
Sendikanın taleplerinin belediyenin sahip olduğu şartlarla bağdaşmadığı ileri sürülen açıklamada, “Belediyemiz iştiraklerinden yalnızca İZENERJİ’ye ilişkin toplu mukavele taslağının yıllık maliyeti 30 milyar TL’nin üzerindedir. Bu maliyetin, toplam 74,5 milyar TL olması beklenen belediyemizin 2025 yılı gelir bütçesinde yeri ve karşılığı bulunmamaktadır. Bu taleplerin kabulüne yönelik baskı yaratmak niyetiyle sendikaların, kanuna uygun olmayan hareket davetlerinin ve kamu hizmetini aksatan, kamu ziyanına yol açan hareketlerin kanun nazarında himayesi mümkün değildir. Öbür taraftan; belediyemizin istihkakının yüzde 50’sine tekabül edecek nispette Maliye Bakanlığı’nca hukuksal destekten mahrum biçimde iki aydır yapılan toplam 3 milyar liranın üzerindeki kesintiler, ödeme programımızı öngörülemeyen formda değiştirmiş ve zora sokmuştur” tabirleri yer aldı.
Açıklamada, “Bu güçlü süreci İzmir halkı ile dayanışma içinde aşacağımıza inanıyor, kamu hizmetini aksatan, kamu ziyanına yol açan aksiyonların ise taraflar açısından hiçbir kazanım sağlamayacağının bilinmesi gerektiğini ehemmiyetle hatırlatıyoruz” diye belirtildi.
‘BU HANGİ HAKKA SIĞAR?’
Belediyenin açıklamasını kıymetlendiren Genel İş 1 Nolu Şube Başkanı Engin Topal, “2025-2026 Toplu Mukavele pazarlık masası. Başladık, yürütüyoruz, devam ediyoruz. İstediğimiz sayıları basına çarşaf çarşaf verdiler. Orada yazdıkları 100 bin civarında bir sayı var. Personelin ve çalışan işçinin oturan bürokrattan farkını birisi bize anlatsın o vakit. O denli ya biz 30 bin lira alalım, hatta ve hatta toplu mukavele yapılan iş yerlerimizde minimum fiyata dönelim, siz oturduğunuz yerden bizi yöneteceksiniz lakin 200-300 bin TL maaş alacaksınız o denli mi? Bu hangi hakka sığar” dedi. Topal, toplu mukavele taslağının basına belediye bürokratları tarafından verilmesinin de belediye ciddiyetine yakışmadığını söz etti.
Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül de “Biz Toplu İş Sözleşmesi’ni (TİS) bir kenara bırakıyoruz. Bugünkü uğraşımız TİS değil. Bürokratlar herhalde başkanı yanlış bilgilendiriyorlar. Başkanın bizim neden sokağa çıktığımızdan bilgisi yok galiba. Yok ki bugün TİS unsurlarını ortaya koyuyorlar. Bizim kavgamız ekmek. Ekmeğimiz için sokaktayız. Bunu bütün bürokratlar bilsin. Yasal manada mukavelenin bitmesine daha vaktimiz var. Beşinci ayın ortasına kadar bizim toplu mukavele sürecimiz var. 148 insanın ekmeği bizim için kıymetli, 22 bin işçinin konutuna götüreceği ekmeği hepimiz için önemli” tabirlerini kullandı.
(HABER MERKEZİ)
