İZMİR – Anadolu Kültür, NOUCMAS ve TAVROS iştirakiyle yürütülen “Kαρσί/Karşı” İzmir buluşması, İzmir Mimarlık Merkezi’nde düzenlendi.
Kuzey Ege’nin tarih, hafıza, öznellik, göç ve ekolojiye dair kesişen perspektiflerle ele alındığı aktifliğe çeşitli sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı. “Kαρσί/Karşı” projesi kapsamında mübadelenin 100’üncü yılı kapsamında tasarlanan ve 2025 boyunca yıla yayılacak buluşmalar kapsamında, Ege’nin iki kıyısındaki sanat inisiyatifleri bir ortaya gelecek.
Etkinlikte açılış konuşmasını yapan Anadolu Kültür Temsilcisi Asena Günal, projenin, tarihi çatışmaları ve önyargıları olan kümeleri kültür ve sanat aracılığıyla bir ortaya getirme misyonunun hoş bir örneği olduğunu söyledi.
Bugüne kadar Avrupa’daki kültür sanat kurumlarıyla düzenlenen stant ve etkinliklerde, Yunanistan’dan kurumlar ve sanatkarlarla çalıştıklarını söz eden Günal, birinci sefer iki ülkenin yalnızca kültür sanat teşebbüslerini direkt kapsayan bir proje yürüttüğünü belirtti.
OSMAN KAVALA’DAN BİLDİRİ: ‘EGE YALNIZCA BİR DENİZ DEĞİL, BİR KÜLTÜR ALANI’
Günal, Osman Kavala’nın aktifliğe gönderdiği iletisi da okudu. Kavala’nın bildirisinde şu sözler yer aldı:
“Anadolu Kültür’ün Yunanistan ve Türkiye’den ortaklarla projesini gerçekleştirecek olması bana memnuniyet ve heyecan veriyor. Ege iki kıtayı ayıran bir deniz, ancak tarih boyunca üzerine iki yakayı birleştiren sayısız kültür köprüleri inşa edilmiş. Bu nedenle Ege yalnızca bir deniz değil, iki kıyısındaki insanların hislerinin, dileklerinin, adetlerinin şekillenmesini etkileyen bir kültür alanı. Kuşkusuz, bu köprülere siyasi gelişmelerin, siyasi yahut toplumsal şiddet olaylarının izleri, acıları da sinmiş. Bunların bir kısmını birlikte araştırmanın, şahsî anlatılardan da faydalanarak ortak bir kıssa oluşturmanın son derece değerli olduğunu düşünüyorum. Savaş çılgınlığının uzağımızda olmayan bölgelerde hala yaşandığı günümüzde, bu tıp buluşmaların çalışmaların daha da manalı olduğuna inanıyorum.”
SUNUMLAR VE SÖYLEŞİ YAPILDI
Etkinlik, Bruce Clark’ın, “No longer a stranger” (Artık yabancı değil) sunumu ile başladı.
Ardından Angela Melitopoulos ile Kerstin Schroedinger’in, “From a ‘Passing Drama’ to the industries of denial” (Drama’dan Geçiş’ten inkâr endüstrilerine) sunum ve gösterimi ile devam eden aktiflikte, Hera Büyüktaşcıyan da “On Stones, Islands and Palimpsests: An etude on retracing absence within space and memory” (Taşlar, Adalar ve Palimpsestler: Yerde ve hafızada yokluğun izini yine sürmeye dair bir etüt) sunumunu yaptı.
Sunumların akabinde izleyicilerin de iştirakiyle söyleşi düzenlendi.
‘KARŞI: KUZEY EGE’DE BULUŞMALAR PROJESİ’ NEDİR?
Hem Yunancada hem de Türkçede “karşı” ve “karşıt” manalarını barındıran Καρσί/Karşı, projenin Kuzey Ege’nin karşılıklı iki yakasındaki sanat topluluklarını ve kültür kurumlarını bir ortaya getirmeyi amaçlıyor. İzmir’deki bu aktiflik, Türkiye ve Yunanistan’dan sekiz kurumun dâhil olduğu proje kapsamında iştirakçilerin birinci defa bir ortaya geldiği toplantı öncesinde düzenleniyor.
Bölgede kültürel çalışmalar yürütmenin ne manaya geldiğini de sorgulayan proje, geçmişte ve günümüzde bölgenin kimliğini şekillendiren pratikleri incelerken, değişen kültürel ve ekolojik görünümlere nasıl cevap verebileceğimizi birlikte tartıştığımız iş birlikleri kurmayı amaçlıyor.
Aralık 2024’ten Temmuz 2025’e dek sürecek olan proje, lokal sanatkarları, kültür çalışanlarını ve izleyicileri bir ortaya getiriyor. Karşılıklı ziyaretler, araştırma seyahatleri, atölye çalışmaları ve kamusal tartışmalar yoluyla, bölgeye dair müşahede ve fikirleri derinleştirmeyi, kalıcı ve tabandan gelen temaslar ile iş birliklerine yer hazırlamayı hedefliyor. Program kapsamında, Türkiye ve Yunanistan’dan sekiz sanat inisiyatifi bu buluşmalara katılacak.
