CHP Genel Başkanı Özgür Özel partisinin küme toplantısında gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
Özel, CHP’ye geçen Cemal Enginyurt ve Salih Uzun’a muvaffakiyetler dilerek kelamlarına başladı.
Özel’in konuşmalarından satır başları şöyle:
KARTALKAYA FACİASI: Kıymetli milletvekillerimiz, 78 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan Kartalkaya Otel faciasının üzerinden tam 2 hafta geçti. İçişleri Bakanı olay günü tüm sorumluların 10 gün içinde belirleneceğini taahhüt etmişti. Bugün o kelamın üzerinden tam 14 gün geçti. Sorumlular ortada yok. Adalet Bakanı’nın evvel resmi yazı ile görevlendirdiği, sonra kabul etmeyip, ‘Bu rapora Bolu Belediyesi’ni ek etmezseniz almayız’ dedikleri rapora ‘korsan’ dediler. Resmi görevlendirme yazısını açıkladık. İsimleri açıkladık. Fotoğrafları açıkladık. O günkü eksper, 7 kişilik eksper heyeti, mesleksel namuslarına da ferdî onurlarına da sahip çıktılar ve hatalı görmediklerini o rapora ek etmediler.
Suçlu gördüklerini de çıkarmadılar. Bu sefer evvel dediler ki: “O rapor korsandır, yoktur.” Bizim bu raporu ifşa etmemizden ve eksperin raporunun gerisinde durmasından sonra bu sefer “İhtiyaç gördük, heyeti genişletiyoruz.” dediler. Mevcut bilirkişiyi inkâr edemeden. O günden bugüne yeni uzmanlar geldiler, birkaç gün çalıştılar fakat ne eski rapor ne o rapora yeni uzmanların eği ne farklı bir rapor, ortada hiçbir rapor yok.
Oysa gözaltındakiler hâkim karşısına çıkarken o rapora nazaran sorumlulukları belirlenecek, gözaltından tutukluğa sevki talep edilecek ya da edilmeyecek. Hâkim tarafından karar eksperin bulduklarına nazaran verilecekti. Ancak rapor Vilayet Özel Yönetimi’ni, hasebiyle Bolu Valiliği’ni sorumlu tuttuğu için, rapora bu yönüyle Turizm Bakanı katılıp “Bunlar sorumlu.” dediği için, rapor öteki taraftan Turizm Vilayet Müdürlüğü’nü, Turizm Bakanlığı’nı sorumlu tuttuğu için, raporun da bu tarafına Bolu Valisi kabul edip “Doğrusu budur.” dediği için raporun iki kesimi birbirini suçlayan Ak Partililerden ve onların atadıklarından oluşuyor.
İKTİDARA TENKİT: Ne raporda ne bir diğer yerde olmayan sorumluluğu toplumsal medya faaliyetiyle CHP’ye yüklemeye çalışanların milletin gönlünde yeri olmadığı, herkesin bu sıkıntıyı hakikat yerden okuduğunu gördüler. Gözlerine far tutulmuş tavşan üzere hakikatin karşısında hareketsiz kaldılar. 14 gündür kıpırdayamıyorlar. 14 gündür eksper raporu olmaksızın tutuklamalar yapıldı ve 14 gündür hala daha Bolu Cumhuriyet Başsavcısı’nın Ankara’dan yediği tazyik üzerine hakikatten “AK Parti’yi nasıl sıyırırım, buraya Cumhuriyet Halk Partisi’ni nasıl bulaştırırım?” bunun eforu var.
BAKANLARA KARTALKAYA TEPKİSİ: Turizm Bakanı televizyon önüne çıktığında 25 kere “Bilmiyorum, haberim yok, bilemiyorum.” diyerek aslında nasıl bir acziyet içinde olduğunu söz etmişti. Daha sonra kendisinin 2 yıl evvel, 3 yıl evvel çıktığı bir televizyon programı çıktı. O programda kendi ağzından tane tane “Belediyelerin iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı dediğiniz aslında nedir biliyor musunuz? Yangın dokümanıdır, itfaiye içeriklidir. Bu belgeyi verirler, bir daha turizm tesislerinde denetleme yapmazlar. Bizde ise o denli değildir. Bizde sınıflandırma dokümanı vardır. Bakanlığın dokümanı, işletme dokümanıdır ve bakanlık tertipli olarak buraları denetim eder, nizamlı olarak sarfiyat, denetler.” diyerek aslında Bolu Belediyesi’nin bir sefer gitmesi gerektiğini lakin daha sonra kontrolün, rutininin kendilerinde olduğunu ve bir şey istenecekse kendilerinin isteyeceğini açıkça söylemiş.
DEPREM FELAKETİNİN YILDÖNÜMÜ: CHP olarak önümüzdeki üç günde, sarsıntıda yıkılan neresi varsa, hasar gören tüm vilayetlerde var gücümüzle olmaya, onlara iki yıl evvel olduğu üzere, iki yıl sonra da dokunmaya, meseleleri Meclis’e taşımaya gidiyoruz. 8-10 Şubat tarihlerinde Erdoğan yaptığı açıklamada, 650 bin konutun yıkıldığını, devletin güçlü olduğunu ve bir yıl içinde tüm konutların yapılarak teslim edileceğinin kelamını vermişti. Sarsıntının birinci yılı bittiğinde açıkladık. Teslim edilen konut sayısı yalnızca 18 bin 19’du. Yani kelam verilenin yüzde 2,7’si.
DEPREM YARGILAMALARI: Sarsıntının akabinde yapılan yargılamalar tam bir fiyaskodur. 2031 soruşturma var, bin 397’si hakkında iddianame düzenlenmiş. Yani her üç sorumludan biri şu ana kadar savcı karşısına bile çıkmamıştır. Karara bağlanan soruşturma sayısı 75’tir. Her yüz aileden 97’sinin adalet beklentisi devam ediyor. Apartman isimleriyle, site isimleriyle bu salonda her hafta ailelerin sıkıntılarını lisana getirdik. Sorumluların yurt dışına kaçmasından, izini kaybettirmesinden acı çeken beşerler var.
Meslek örgütlerinin istekli onca dayanışma gayretine karşın bu alanı devlet hala regüle edememiştir. Ağır bakım sorunu en büyük sıkıntıdır. Ağır bakıma yatırılması gereken hastalar acil sedyelerinde beklemekte. Sarsıntı bölgesinde yüzlerce okul yıkılmıştır. Açtık denilen okulların birden fazla konteyner okullardır. Sıhhatsiz, elverişsiz, eğitime uygun olmayan kurallarda öğrenciler yıllarını kaybetmektedir. Yalnızca Van zelzelesinde bir seferde 6 yıl zorlayıcı sebep uzatılmış ve uygulanmıştır. Böylesi bir sarsıntıda çorap satıp geçinen adamdan vergi almaya çalışmanın bir vicdanı münasebeti ortada yoktur.
(HABER MERKEZİ)
