İş Gıda Yönetim Kurulu Lideri Prensibim Şahin, çalışanlarına yolladığı mektupla KFC ve Pizza Hut restoranlarının kapanmasına ve kümenin konkordatoya başvurmasıyla sonuçlanan süreci anlattı.
Patronlar Dünyası’nda yer alan habere nazaran, Şahin, “Özellikle son aylarda eser tedariğinde aksama yaşamamak ve maaşlarımızı vaktinde ödeyebilmek için çok yüksek faizli kredilere başvurmak zorunda kaldık. Heme büyük emeklerle büyüttüğümüz bu iki kıymetli markanın hem de yıllardır bu sisteme emek veren sizlerin ziyan görmemesi için harekete geçtik ve -sanılanın aksine- onları biz çağırdık yani Yum’dan takviye istedik. Lakin sonrası malum, tüm tahlil tekliflerimizi reddettiler, kendi finansal incelemelerini yapmak istediklerini belirttiler ve bu sürecin tam ortasında marka bedellerine geri dönülmez ziyanlar verecek gerçeklikten uzak mazeretler ile mukaveleleri birdenbire feshettiler” diye konuştu.
“Bir yere gitmiyoruz, burdayız. Tek gayemiz borcumuzu yapılandırarak ödeyebilmek” diyen Prensibim Şahin’in mektubu şöyle: “Değerli iş arkadaşlarım, hepimizi derinden sarsan bu süreçle ilgili birtakım kıymetli gelişmeleri hakikat ve muteber bilgilerle sizlere ben aktarmak isterim.
Biz daima birlikte son 4 yılda 500’den fazla yeni restoran açarak Yum’a ilişkin KFC ve Pizza Hut markalarını Türkiye’de büyütmekle kalmadık yazılımdan tedarik zincirine, inşaattan kurye operasyonlarına kadar sırf İş Gıda’ya hizmet eden dev bir ekosistem inşa ettik ve bugüne kadar binlerce şahısla omuz omuza çalıştık.
Hepimiz elimizden gelenin en uygununu yapmamıza karşın, süratli büyümenin getirdiği yatırım maliyetlerini özkaynaklarımızla karşıladığımız ve kazandığımızı restoran açma baskısı ile tekrar işe yatırdığımız için zorlanmaya başladık. Bilhassa son aylarda eser tedariğinde aksama yaşamamak ve maaşlarımızı vaktinde ödeyebilmek için çok yüksek faizli kredilere başvurmak zorunda kaldık. Heme büyük emeklerle büyüttüğümüz bu iki pahalı markanın hem de yıllardır bu sisteme emek veren sizlerin ziyan görmemesi için harekete geçtik ve -sanılanın aksine- onları biz çağırdık yani Yum’dan dayanak istedik. Lakin sonrası malum, tüm tahlil tekliflerimizi reddettiler, kendi finansal incelemelerini yapmak istediklerini belirttiler ve bu sürecin tam ortasında marka bedellerine geri dönülmez ziyanlar verecek gerçeklikten uzak mazeretler ile kontratları ansızın feshettiler.
‘KONKORDATO DIŞINDA SEÇENEK KALMADI’
Bu kararla birlikte; taderikçilerden mal alamadığımız için restoranlarımızı kademeli olarak kapatmak zorunda kaldığımızı gören bankalar şimdi vadesi bile gelmeyen kredi borçlarımızı ödeyemeyeceğimiz tasasıyla tüm hesaplarımıza haksız yere bloke koydu. Bu durum şirketimizin gelir kaynaklarını büsbütün keserek müli yükümüzü daha da ağırlaştırdı ve konkordato sürecine girmekten diğer seçenek bırakmadı.
Artık haberlerde de yer aldığı için açıkça söyleyebilirim; bugün karşımızda duran gerçek milyarlarca liralık bir borç, fabrikalarımız da dahil olmak üzere bankalar ve devlet kurumları tarafından haczedilen şirket taşınmazları, teminat olarak gösterdiğim tüm birikimim yani çocuklarımın geleceği…
Daha evvel de söyledim, bir yere gitmiyoruz, buradayız. Tek emelimiz borcumuzu yapılandırarak ödeyebilmek. Konkordato kararı tam da bu sebeple, başta çalışanlarımız ve tedarikçilerimiz olmak üzere tüm paydaşlarımızı koruyabilme amacıyla alındı. Şu anda mahkeme kararı ile 3 aylık süreksiz konkordato sürecindeyiz. Bu sürecin sonunda konkordato kararının katılaşmasıyla birlikte, ocak ayı dahil geriye dönük ödenmeyen maaş ödemelerimiz İŞKUR tarafından yapılacak, teknik ayrıntılar için bordro ve hukuk ünitemiz sizleri bilgilendirecek.
‘ÇALIŞANLARIN TÜM HAKLARINI BIRAKIP KAÇMAK VİCDANSIZLIKTIR’
Tüm borçlar, mahkeme kontrolü ile planlanarak vadesinde ödenecek.
Sevgili arkadaşlar; 36 yıldır bu markalar için çalışan insanların maddi manevi tüm haklarını, sadece son dört yıldır sistemde olan ve finansal meşakkate düştüğü bilinen bir şirkete bırakıp kaçmak eh hafif tabiriyle vicdansızlıktır.
Ne yazık ki restoranlarımızı büsbütün kapatmak zorunda kaldığımız ve artık gelir elde edemediğimiz bir ortamda kaybettiklerimizi alabilmek için bizi bu duruma düşürenlerden yasal yollardan çabamızı sürdürmek zorundayız. Bu; hem benim hem çalışanlarımın ve ailelerinin hem de şirketlerimin mağduriyetlerini gidermek için attığımız çok değerli bir adım, sonuna kadar peşini bırakmayacağım. Her birinize farklı ayrı teşekkür ederim.”
KONKORDATODAN EVVEL KRISPY KREME’DEKİ PAYLARINI DEVRETTİ
Çalışanların toplumsal medya ağlarında farklı paylaşımlar gelmeye devam ediyor. Bu paylaşımlardan biri de Krespy Kreme ile ilgili. Şirketle ilgili paylaşılan ticaret sicil evrakına nazaran; Unsurum Şahin, 23 Ocak’ta Krespy Kreme Besin Üretim Limited şirketindeki 32 milyon 482 bin 450 TL sermaye karşılığı 1 milyon 281 bin 938 adet hissesi türel ve mali yükümlülükleriyle Elif Gökçe Şahin’e devretti.
(ALINTI)
