Eşini ve kızını kaybetti: Bu yangın tarihe ‘Kartalkaya katliamı’ olarak geçer
Kartalkaya’da Grand Kartal Otel’de çıkan yangında Rıfat Doğan da eşi Ceren ve 16 yaşındaki kızı Lalin’i kaybetti. Doğan, faciadan saatler evvel kızıyla son kere mesajlaştı ve Lalin uyumadan evvel babasına, “İyi geceler babacığım, öptüm” yazılı bildiri gönderdi. Yarıyıl tatilinde kızının Kartalkaya’da kayak yapmak istediğini söyleyen Rıfat Doğan, İHA’ya yaptığı açıklamada şunları söyledi:
SON GÖRÜŞÜM: Kayak hocamız saat 11.00’de değil 12.00’de müsaitti, biz de bir saat kazanmış olduk. Ondan sonra otelden çıktım. En son görüşüm oldu. Akşam yatmadan evvel de kızım en son 23.43’te, ‘İyi geceler babacığım’ diye ileti atmıştı. Karşılıklı mesajlaşmamız oldu. Hatta kendi jargonuyla ‘İyi geceler babacığımmm’ diye uzatarak ileti attı.
PRESTİJLERİ BOZULUR DİYE: Görgü şahitlerinden öğrendiğimiz kadarıyla yangın saat 02.00 sıralarında çıkmış. Otel çalışanlarından biriyle görüştüm, o anlatmıştı. ‘Abi kapıları vurduk, kendimizi güç attık’ dedi. Yangın, onun da söylediğine nazaran saat 02.00 civarlarında çıkmış. İtfaiyeye ihbarda bulunmak için 1.5 saat beklemişler. Bu bir vicdansızlık, cinayet. Aslında bu durumu ikiye ayırıyorum: kendi içinde bir ihmaller zinciri ve yanılgılar zinciri var. Yanlışlar zincirinin en değerlisi, ne yazık ki, oradaki insanları vaktinde uyarmamış olmalarıdır. ‘Prestijimiz bozulur’ diyerek kendi uğraşlarıyla yangını söndürmeye çalışmışlar. Lakin yangını denetim altına alamadıkları için vaktinde ihtarda bulunmamışlar. Buna karşılık kendi ailelerini vaktinde uyardıkları için çizik bile almadan otelden çıkabilmişler.
KARTALKAYA KATLİAMI: Bu durumu cinayet olarak değerlendiriyorum, diğer bir şey diyemem. Hatta bu olayı bir üst düzeye taşıyarak katliam olarak isimlendiriyorum. Bu, ‘Kartalkaya katliamı’ olarak tarihe geçer. Yangın çıktığında elektrikleri katıca, oda kapılarını güçleri kesilmiş, odada kilitli kalanlar da varmış, kapı içindeki yedek bataryalar biten odalar, içeride kilitli kalanlar da varmış. Neresinden tutsanız elinizde kalan bir durumdayız.”
CEZASIZ KALMASIN
Ceren Doğan’ın babası iş adamı Yusuf Yaman ise kızıyla son sefer 20 Ocak Pazartesi Günü saat 20.00 sıralarında konuştuğunu söyledi. Yaman, şunları anlattı: ” Yangın saat 03.30’da değil, 02.00-02.15 üzere çıkmış ancak otel sahipleri 12’nci kattan çocuğunu, torununu, yakınlarını kurtarmışlar. Başka katları ihmal etmişler, insanı ihmal etmişler, malları kurtarmaya çalışmışlar. Hazmedemediğimiz, sabredemediğimiz, kabullenemediğimiz şey bu. ‘İmaj silinir’ fikriyle hareket etmek, cehaletin en büyüğüdür. Orada kalan, o otelde yaşayan kaç kişi varsa size canlarını emanet ediyor. Lakin siz bu canları koruyamıyorsunuz. Yangın her vakit çıkabilir. ‘Yangın çıkmaz’ diye bir şey yok. Bu bir kusur olabilir lakin kusurun telafisi mümkündür. Buna karşın koskoca otelde yangına karşı alınması gereken tedbirler, uyandırma sistemleri ve öbür gerekli önlemler büsbütün ihmal edilmiş. Bu nitekim yazıktır. Benim yangınımı kim söndürecek? Cezasız kalmasınlar.”
(İHA)
