Rusya ve ABD heyetlerinin Ukrayna savaşını görüşmek üzere yarın Suudi Arabistan’ın başşehri Riyad’da bir ortaya gelmesi beklenirken, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna ve Rusya Özel Temsilcisi Keith Kellogg’un Avrupa’nın Rusya-Ukrayna barış görüşmelerinde yer almayacağı istikametindeki açıklamasının yankıları sürüyor. Yarın Riyad’daki görüşmelere katılacağı açıklanan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “Avrupalıların müzakere masasına çağırılmasına gerek yok” dedi. İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani ise “Avrupa’nın müzakere masasına oturma hakkı vardır” tabirlerini kullandı.
LAVROV: ABD’Lİ MUHATAPLARIMIZI DİNLEYECEĞİZ
Anadolu Ajansı’nın aktardığına göre, Dışişleri Bakanı Lavrov, Rusya’yı ziyaret eden Sırbistanlı mevkidaşı Marko Djuric ile başşehir Moskova’da görüşmelerinin akabinde yapılan basın toplantısında gündeme dair konuştu. Toplantıda açıklamalarda bulunan Lavrov, Sırbistan ile petrol işletmeleri konusunda ortak çalışmaları sürdüreceklerini belirtti. Batı’nın Sırbistan’ın içişlerine müdahalede bulunduğunu belirten Lavrov, bunu kınadıklarını ve ülkelerin içişlerine karışmama unsurlarına uyulması gerektiğini vurguladı.
Rusya ve ABD heyetlerinin 18 Şubat Salı günü Suudi Arabistan’ın başşehri Riyad’da yapacağı görüşmeye katılacağını lisana getiren Lavrov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Lideri Donald Trump’ın geçen hafta yaptığı telefon görüşmesinde, iki ülke ortasında diyaloğun başlatılması konusunda mutabık kalındığına dikkati çekti.
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, “Amerikalı muhataplarımızı dinleyeceğiz. Elbette reaksiyon vermeye hazır olacağız. Daha sonra başkanlarımıza görüşmeye ait bilgi vereceğiz. Onlar da bundan sonraki adımlara dair karar verecek” tabirlerini kullandı.
‘ABD, PROBLEMİN TAHLİLİNE YARDIMCI OLABİLİR’
Bakan Lavrov, “Rusya’nın Ukrayna ile ilgili toprak konusunda ödünler vermeye hazır mı?” sorusuna ait, Rusya’nın teşebbüsleriyle Ukrayna konusunda tekraren uzlaşıya varıldığını, fakat bunun hayata geçirilmediğini vurguladı.
ABD temsilcilerinin de Ukrayna krizine ait uzlaşıları lisana getirdiklerine dikkat çeken Lavrov, “Toprak konusunda taviz verilmesi konusu lisana getirilmeye başladı. Lakin tarihi okumak lazım. Putin de bunu istiyor. Eski Sovyet idaresi, Sovyet devletlerini oluştururken Ukrayna ile ilgili toprak konusunda aslında taviz verdi” diye konuştu.
Lavrov, ABD’nin Ukrayna krizinin tahlil sürecinde kıymetli rol üstlenebileceğine işaret ederek, “ABD, sorunun tahliline yardımcı olabilir. Bu türlü bir takviyenin mümkün olabileceği gerçeğini gizlemiyoruz. ABD, Ukrayna krizinde başından beri kıymetli rol oynuyor” dedi.
‘AVRUPALILARIN YAKLAŞIMI DEĞİŞMEDİ’
Almanya’da düzenlenen ve dün sona eren 61’inci Münih Güvenlik Konferansı’nı kıymetlendiren Bakan Lavrov, “Herkes kendi aksiyonlarından sorumlu olmalı. Herkes yaptıklarının hesabını vermeli. İncil’de de bu yazıyor” diye konuştu. Lavrov, Avrupalı ülkelerin Ukrayna krizinin tahliline dair müzakerelere katılma isteğine ait ise isteklerinin her vakit yerine getirildiğini, lakin bu talihi kullanmadıklarını söyledi.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb’un ‘Ukrayna’da ateşkesin sağlanması ve bunun Ukrayna’yı silahlandırmak için kullanılması gerektiği’ tarafında açıklama yaptığına dikkat çeken Lavrov, “Avrupalıların yaklaşımı değişmedi. Bu sebeple, onların müzakere masasında ne yapabileceklerini bilemiyorum. Şayet onlar, kurnazca fikirler ortaya atmaya devam ederse, sorunun dondurulmasını konuşarak savaşı sürdürmeyi isterlerse, müzakere masasına çağrılmalarına gerek yok” diye konuştu.
Sırbistan Dışişleri Bakanı Djuric de Ukrayna krizinin tahlil sürecine katkıda bulunmak istediklerini lisana getirerek, “Belgrad’ı rastgele bir müzakere ve görüşme yeri olarak her vakit teklif ediyoruz” sözlerini kullandı. Djuric, Ukrayna’da barışın sağlanmasından, Rusya ile de ilgilerin sürdürülmesinden yana olduklarını kaydetti.
TAJANİ: AVRUPA’NIN MASADA OLMA HAKKI VAR
İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani de La Stampa gazetesine verdiği mülakatta, Rusya ile Ukrayna savaşındaki müzakere olasılıklarını değerlendirirken, durumun hala çok değişken olduğunu kaydederek, Avrupa’nın rastgele bir açıklamanın peşine takılarak paniğe kapılmaması ve serinkanlı hareket etmesi gerektiğini tabir etti. “Avrupa’nın müzakere masasına oturma hakkı vardır” diyen Tajani, rastgele bir mutabakatın Avrupa’nın da sürece dahil olmasını içermesi gerektiğini vurguladı.
ABD’den bu tarafta sinyaller gelmediği hatırlatılan İtalya Dışişleri Bakanı, buna karşılık, 61’inci Münih Güvenlik Konferansı vesilesiyle hafta sonu bir ortaya geldiği ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve ABD’nin Ukrayna ve Rusya Özel Temsilcisi Keith Kellogg’dan Avrupa’nın masada olmayacağına dair kendisine bir bildiri iletilmediğini aktardı.
Riyad’da Rusya ve ABD ortasında yarın başlayacak görüşmelerde Avrupa’nın yer almadığı da hatırlatılan Tajani, “Ama müzakereler birkaç gün içinde sonuçlanmayacak, bu aylar sürecek bir problem. Şu an hala ön hazırlık basamağındayız. Ayrıyeten, Amerikalıların Avrupa’yı hiç müracaattan hareket ettiklerinden emin miyiz? Bizim verdiğimiz bildirileri dikkate almayacaklarını kesin olarak söyleyebilir miyiz? Münih’te biz Avrupalı bakanlar ne yaptık? Verdiğimiz bildiri net: Bir biçimde Ukrayna ve Avrupa sürecin içinde olmalı. Tekrar ediyorum ki gereğinden fazla telaşa kapılmamalıyız zira bu zayıflık göstergesi olur” dedi
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un başşehir Paris’te bugün çabuk bir tepe düzenlediği ve buna ait görüşleri sorulan Bakan Tajani, “Fransa Cumhurbaşkanı, esas Avrupa başkanlarını bir ortaya getiren bir toplantı düzenliyor ve bu toplantının gayesi tam olarak ortak durumumuzu tartışmak olacak. Örneğin, Avrupa Savunması konusuna cevap vermemek üzere bir lüksümüz olamaz” karşılığını verdi.
İDDİA: MELONİ, PARİS’TEKİ TEPENİN FORMATINDAN MUTLU DEĞİL
Diğer yandan, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin Paris’teki gayri resmi doruğa katılacağını, sabah saatlerinde programında yaptığı güncellemeyle duyurdu. İtalyan basını ise Meloni’nin Paris’teki tepeye iştirakini geç teyit etmesine ait kulis bilgilerini aktardı. La Repubblica’nın haberine nazaran, Meloni, Macron’un bu insiyatifinden rahatsız oldu ve Baltık ülkelerinin davetli olmaması sebebiyle formatını da beğenmedi.
Gazetenin haberinde, ‘Meloni’nin, yemin merasimine katıldığı ve yakın münasebetler içerisinde olduğu ABD Başkanı Donald Trump ile bir sürtüşmeyi belgeleyecek bir operasyonda yer almaktan hoşnut olmadığı’ belirtilerek, “Paris yerine Brüksel üzere daha tarafsız topraklarda buluşmayı tercih ederdi” yorumu yapıldı. Gazetenin haberinde, ‘Meloni’nin, Fransız önderin yanlış bir atılım yaptığı ve ABD’nin birinci somut adımlarını beklemek yerine süratle harekete geçmeyi tercih ettiği kanısında olduğu ve bugünkü tepede Washington’a güvenilmesi ve de barışın adil olması gerektiğini söyleyeceği’ tabir edildi.
Meloni’nin Fransa’nın başkentindeki toplantıya uzaktan görüntü kontakla katılmayı da düşündüğü ancak Avrupa Birliği (AB) başkanları ile NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin de katılacak olması nedeniyle Paris’e gitmeyi yine değerlendirdiği tabir edildi.
La Stampa’nın haberinde de Paris’teki tepede son periyottaki gelişmeler karşısında Fransa ve Polonya’nın, daha sert tavır alınmasından yana olduğu fakat İngiltere ve İtalya’nın ise bu mevzuda daha temkinli oldukları kaydedildi. Haberde, Meloni’nin Paris’teki tepeye dair kuşkuları olduğu ve ‘Trump aksisi bir fotoğraf vermek istemediği’ tabir edildi.
Meloni’nin Paris’e gitme konusunu dün gün boyunca kurmaylarıyla değerlendirdiği, sonunda şartların gitmesi istikametinde gelişmesi sebebiyle gitme kararı aldığı belirtildi. Corriere della Sera gazetesi de Meloni’nin, Paris’teki tepe formatını ‘zayıf’ bulduğunu yazdı.
(ANADOLU AJANSI)
