Türkiye İş Bankası bünyesinde yer alan kurumsal teşebbüs sermaye şirketi ve hızlandırma programı Yapay Zekâ Fabrikası tarafından, girişimcilerin yenilikçi tahlillerini tanıtmalarına ve muvaffakiyet kıssalarını anlatmalarına imkan tanımak emeliyle “En Güzel 100 Yapay Zekâ Teşebbüsü ile Yatırımcı Ekosistemi Buluşması” gerçekleştirildi.
HAKAN ORTAN FİNANSMANI AÇIKLADI
İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, yapay zekânın dönüştürücü gücüne ve finans bölümüyle güçlü bir bağı olması gerektiğine duyduğu inancı lisana getirerek, bu alandaki bedel zincirini üniversitelerden başlattıklarını, bu maksatla 5 yıl evvel Koç Üniversitesi ile bir Yapay Zekâ Uygulama ve Araştırma Merkezi açtıklarını söyledi. Üniversitelerde üretilen bilimin girişimcilere ulaşmasını önemsediklerini, bu nedenle Yapay Zekâ Fabrikası’nda takviye verilecek teşebbüslerin kesinlikle bir akademisyen (Chief Science Officer) barındırması koşulunu getirdiklerini söyleyen Ortan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Üçüncü halkada yapay zekânın KOBİ ve işletmelerle buluşmasını arzuladığımız için İş Bankası’nın 17 milyonluk müşteri portföyünü bu teşebbüslere açıyoruz. İşletmelerin bu teknolojileri kullanarak dijital ve yeşil dönüşümlerini tamamlamasını dilek ediyoruz. Bu teşebbüsler üzerinden yapılacak yatırımın müddeti 18 ay ise 18 ay ödemesiz; verimlilik artışıyla bir arada yatırımın geri dönüşü 10 yıl ise 10 yıl vadeli bir ödeme planıyla bu dönüşümün finansmanını sağlıyoruz. Bankaların ve finans kuruluşlarının rolünün hem bu ekosistemin yaratılmasına dayanak olmak hem de bu teşebbüslerin başarılı olması için ekosisteme yatırım yapmak, başarılı teşebbüslerin gelişmesine imkân sağlayacak bir ortam yaratılmasına katkıda bulunmak ve sonrasında bu teknolojilerin klâsik sanayi kuruluşlarıyla buluşmasını sağlamak olduğunu düşünüyoruz.”
Hakan Ortan, şimdi kuruluşunun üzerinden 2 yıl geçmemiş olmasına karşın Yapay Zekâ Fabrikası’nın bilgi tabanına 2 bin 294 yapay zekâ teşebbüsünün kaydedildiğini; bugüne kadar yatırım yapılan 23 teşebbüsün toplam piyasa bedelinin 703,4 milyon dolara ulaştığını anlattı. “Henüz tohum basamağında keşfedilen bu teşebbüslerin radara girip ekosistemin modülü olmasını, bu değerlemeye ulaşmasını ve yüzde 90’ının yurtdışına birinci satışlarını gerçekleştirmesini başlangıç için çok değerli buluyorum” dedi.
ÖZCAN: TÜM EKOSİSTEMİN BİR ORTAYA GELMESİ GEREKİYOR
Oxford Üniversitesi Girişimcilik ve İnovasyon Profesörü Prof. Pınar Özcan, uzun müddettir pek çok bölümde toplanan dataların artık yapay zekâ ve makine tahsili teknolojileriyle birlikte insanların hayatını güzelleştirebilecek tesir yaratmaya başladığını belirterek, “Hayatımızın her alanında ferdî ve şirket bilgilerini kullanarak çok daha farklı, çok daha demokratik ve herkesin bilgileriyle çok daha düzgün bir hayat yaşayabileceği bir noktaya hakikat gidiyoruz” dedi.
Birçok teşebbüsün hayatına çok âlâ, ileri bir teknolojiyle fakat bilgi gereksinimiyle başladığını söyleyen Özcan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Girişimlerin bilgilere ulaşabilmesi ve yapay zekâ algoritmalarını eğitebilmeleri çok kıymetli. Burada büyük şirketler birebir vakitte ortak olarak yer alabilir. Büyük şirket ve yapay zekâ girişimcileri ortasındaki paydaşlıklar çok ileri boyutlara gelebilir. Lakin bilginin nasıl kullanılacağı, bu husustaki yasalar, bilgi sızıntısı durumunda neler olacağı üzere birçok değerli sorunun yanıtının bulunması lazım. Teşebbüsçüler bu soruların karşılıklarını tek başlarına bulmaya çalışırlarsa çok zorlanırlar. Bu yüzden üniversiteler, büyük şirketler, yatırımcılar, hızlandırıcılar ve tüm ekosistemin bir ortaya gelip bir kadro best practice (en düzgün uygulama) dediğimiz kurallar ve davranışlar yaratması gerekiyor ki ekosistem de hoş çalışabilsin.”
KARAKULLUKÇU: GERÇEK ÖYKÜLER VE SOMUT TECRÜBELERİN AKTARILDIĞI BİR ETKİNLİK
Yapay Zekâ Fabrikası Başkanı Barış Karakullukçu, İş Bankası’nın 100. yılını geride bırakması vesilesiyle 100 yapay zekâ teşebbüsünü odağa alan bir buluşma gerçekleştirmeyi istediklerini belirterek, “Türk ekosisteminden çıkmış önde gelen 100 teşebbüsü bir ortaya getirmeyi; o teşebbüslerin seyahatlerinin, muvaffakiyet kıssalarının, neleri gerçek biçimde yaptıklarının, nerelerde kusur yaptıklarının, manileri nasıl aştıklarının, zorlukları nasıl çözdüklerinin anlatılmasını amaçladık. Böylelikle gerçek kıssalar ve somut tecrübelerin aktarıldığı bir aktifliği hayal ettik” dedi.
Kolektif hareket etmenin ehemmiyetine işaret eden Karakullukçu, “Bu aktiflikte yalnızca teşebbüsçüler ile teşebbüs sermayesi ekosistemi bir ortaya gelmiyor. En kıymetli üniversitelerinin yapay zekâ kulüplerinde yer alan; ileride kendileri de teşebbüsçü olacak ya da bu teşebbüslerde yetenek olarak yer alacak parlak öğrenciler de burada. İş dünyasının seçkin temsilcileri de ortamızda. O yüzden teşebbüslerimiz için buradan bol bol müşteri ve yetenek çıkmasını; bol bol yatırım ve fon bulunmasını diliyorum” diye konuştu.
ERKEN: ÇEŞİTLİLİĞE EHEMMİYET VERDİK, YURTDIŞINDAKİ TÜRK GİRİŞİMCİLERİ DE DAHİL ETTİK
Collective Spark Kurucu Ortağı Atıl Erken de, 100 teşebbüsün nasıl belirlendiğine ait bilgi verdi. Çeşitli teşebbüs sermayesi fonlarının takviyesiyle 100’lerce teşebbüsü içeren bir liste oluşturulduğunu, daha sonra tüm teşebbüslerin yapay zekâ yetkinliklerine nazaran değerlendirildiğini söyleyen Erken, çeşitliliğe değer verdiklerini bu gayeyle farklı boyutlardan, farklı dallardan teşebbüslerin dahil edildiğini belirtti. Tıpkı vakitte yurtdışındaki Türk girişimcileri de kapsadıklarını tabir eden Erken, 100 teşebbüs ortasında bir sıralama oluşturulmadığını vurguladı. Erken, bunun dışındaki kriterlerin ise girişimcilerin yetkinliği, vizyonu, bulundukları pazarın rekabet kuralları, ölçeklenebilir iş modelinin varlığı üzere yatırım kararlarında dikkate alınan ögeler olduğunu aktardı.
ÖZİSTEK: TÜRKİYE’NİN TEKNOLOJİ YARIŞINDA YER ALMASI İÇİN GÜÇLÜ BİR EKOSİSTEM ÖNEMLİ
Boğaziçi Ventures Kurucu Ortağı Barış Özistek ise, dönüştürücü bir teknoloji olan yapay zekânın tüm dünyada teşebbüslere yapılan yatırımların değerli bir kısmını aldığını belirterek, 2024’te Amerika’da teşebbüslere yapılan toplam yatırımın 209 milyar dolar olduğunu, bunun yüzde 46’sının yapay zekâ teşebbüslerinin aldığını; tüm dünyada yatırımların yüzde 35’inin ise yapay zekâya yapıldığını söyledi.
Yapay zekânın tıpkı vakitte çok önemli yetenek de çektiğini söz ederek, “Türk teşebbüsler için hem finansman hem de yetenek manasında muazzam rekabetçi bir küresel piyasadan bahsediyoruz. Tüm teşebbüsler farklı sanayileri dönüştürmeye çalışıyor ve bunu harikulade beşeri ve finansal kaynaklarla yapıyor. Münasebetiyle Türkiye’nin bu teknoloji yarışında ön sıralarda yer alabilmesi için güçlü bir ekosistem olmanın çok kıymetli olduğuna inanıyoruz” dedi.
(HABER MERKEZİ)
